17. Hukuk Dairesi 2015/16645 E. , 2018/8901 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; sürücüsü davacıların murisi olan ... olan ve davalı ... şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan aracın devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında murisin vefat ettiğini, davacı olan mirasçılarının destekten yoksun kaldığını ileri sürerek, davacıların her biri için 1.000,00-TL, 09/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı ... için toplam 170.908,11-TL,... İçin 33.346,26-TL, ... için 25.964,76-TL, ... için 13.848,06-TL ve ... için 15.228,43-TL ile defin gideri olarak 1.000,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların murisinin asli kusurlu ve alkollü olması nedeniyle tazminat talep etme haklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacı ... için 170.908,11 TL, davacı ... için 33.346,26 TL, davacı ... için 25.964,76 TL davacı ... için 13.848,06 TL, davacı ... 15.228,43 TL olmak üzere toplam 259.295,62 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile
515,00 TL defin giderinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda mahkemece davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 170.908,11 TL, davacı ... için 33.346,26 TL, davacı ... için 25.964,76 TL, davacı ... için 13.848,06 TL, davacı ...15.228,43 TL olmak üzere toplam 259.295,62 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 515,00 TL defin giderine hükmedilmiş, ancak davacılar yararına tek 20.957,74 TL nispi vekalet ücreti belirlenmiştir. Oysa ki davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup davacılar lehine ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6) nolu bendindeki "20.957,74-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine," ibaresinin çıkartılarak yerine "davacılar ..., ... için 16.235,39 TL nispi, ... için 4.001,55 TL nispi, ... için 3.115,77 TL nispi,... için 1.661,77 TL nispi ve ... için 1.827,41 TL nispi olmak üzere toplam 26.841,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen
davacılara verilmesine" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.