Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/986 Esas 2016/4220 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/986
Karar No: 2016/4220
Karar Tarihi: 07.04.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/986 Esas 2016/4220 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/986 E.  ,  2016/4220 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.11.2015 gün ve 2015/2891 Esas, 2015/10213 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne muris ..."ın terekesinin borca batık olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2).
    Defterdarlık ...... Vergi Dairesi Müdürlüğü"nün 06.07.2011 tarihli yazı cevabına göre murisin ................."nin genel müdürü, ................."nin % 40 hisseli ortağı olduğu, anılan şirketlerin 06.02.2012 tarihi itibariyle vadesi geçmiş toplam 445.193,42 TL vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Kanunla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Aynı Kanuna 25.5.1995 tarihli 4108 sayılı Kanunla ilave edilen Mükerrer 35. madde hükmüne göre de; tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez. Öyleyse, bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle murisin "yasal temsilcisi" olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise bu halde davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, değil ise murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu yönler araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Hükmün yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerekirken sehven onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalılar vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü Dairemizin 12.11.2015 tarihli ve 2015/2891 Esas, 2015/10213 Karar sayılı ilamının kaldırılarak hükmün bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onamaya ilişkin Dairemizin 12.11.2015 tarihli ve 2015/2891 Esas, 2015/10213 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.