MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık ... ve müdafii ile sanık ..."in duruşmalı inceleme istemlerinin hükmolunan cezaların türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verilerek gereği görüşüldü:
I- Katılanın aracından boş olarak çalınan ... Bankası A.Ş."ye ait çeklerden 8256130 seri numaralı 29.750,00 TL bedelli çekin sanıklar tarafından sahteliği bilinerek kullanıldığından bahisle açılan kamu davasında; sanık ..."in suça konu çeki Bahattin"e kendisinin verdiği, sanık ..."in de suça konu çeki Silivri İş Bankası"na kendisinin ibraz ettiği yönündeki beyanları karşısında sanık ..."in suça konu çekin hangi hukuki ilişkiye istinaden kimden aldığını açıklayamadığı, sanık ..."in de sanık ... ile aralarındaki alışverişe ilişkin delil sunamadığından üzerlerine atılı suçun sübuta erdiği gerekçesi ile sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de; dosya incelendiğinde suça konu 8256130 seri numaralı 29.750,00 TL bedelli çekin aslının emanette veya dosyada bulunmadığı, savunmaları alınırken suça konu çekin örneğinin sanıklara gösterilmediği, bedelinin dahi belirtilmediği, bu sebeple sanıkların mağdur ve katılanı oldukları ... 15. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2013/34 Esas 2013/153 Karar sayılı çekle ilgili ifade verdiklerini sandıklarına ilişkin savunmalarının aksinin ispat edilemediği, kaldı ki dosyada fotokopisi bulunan suça konu 8256130 seri numaralı 29.750,00 TL bedelli çek üzerinde sanıkların isim ve cirolarının bulunmadığı, 23.06.2008 tarihli ... Bankası A.Ş."nin yazısından da suça konu çekin son ciranta olan ... tarafından ... Aşağıeğlence Şubesine (...) ibraz edilip çek aslının şubede bulunduğunun anlaşıldığı, sanık ..."in ise "eline geçen çeki son ciranta sıfatı ile...şubesine ibraz ettiğini" bildirdiği görülmekle; öncelikle suça konu çek aslının temini ile duruşmada incelenerek çek üzerinde sanıkların cirolarının olup olmadığı ve bu çekle sanıkların irtibatlarının bulunup bulunmadığı araştırılıp, çek üzerindeki el yazısı ve imzaların ve mevcutsa ciroların sanıklara ait olup olmadığına ilişkin yazı ve imza karşılaştırılmasına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi yerine eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

II- Kabule göre de;
1) 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca suça uygulanacak cezanın belirlenmesinde gözönünde bulundurulması gereken hususlar açıklanmıştır. Somut olayda ilgili suç tanımında belirlenen cezanın alt ve üst sınırları arasında ceza tayin edilirken, cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmünde gösterilen ölçütler dikkate alınacaktır. Bir suçtan dolayı 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırlar arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasında "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklinde ifade edilen "orantılılık" ilkesi de gözetilecektir. Somut olayda ise, sahte çek kullanılması nedeniyle sanıklar hakkında cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi sırasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Sanıklar hakkında takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasına esas olan dayanak kanun maddesinin kararda gösterilmemesi yasaya aykırı,
3) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, alt soyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.