17. Ceza Dairesi 2018/1750 E. , 2018/9892 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezasından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.500 TL adli para cezasına ilişkin hüküm, cezanın türü ve miktarı itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında hırsızlık, sanık ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme, suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken hüküm fıkrasında kanun maddesinin TCK’nın 151. maddesi yerine TCK’nın 142/1-b maddesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirildiğinden ve sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerden sonra Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanıklar ..., ... müdafinin ve suça sürüklenen çocuk ... müdafinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali ile sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun suça sürüklenen çocuk ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-237 sayılı TCK"nın 51/1. maddesine göre suça sürüklenen çocukların işledikleri suçtan dolayı üç yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilmesi durumunda, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması ve suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyecekleri konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması durumunda 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi gereğince cezasının ertelenebileceği gözetilmeden, hırsızlık suçundan erteleme sınırları içinde kalan hapis cezasının yetersiz gerekçe ile ceza miktarı dikkate alınarak şartları oluşmadığından bahisle suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Müşteki beyanı, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; suça konu yerin suç tarihinde herhangi bir ticari ticari faaliyetin yürütülmediği, içi boş fabrika olduğu bu sebeple müsnet suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."nün beraati yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin ve suça sürüklenen çocuk ... müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.