Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/39
Karar No: 2017/2903
Karar Tarihi: 15.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/39 Esas 2017/2903 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/39 E.  ,  2017/2903 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasında görülen davada bozmaya uyularak verilen 20/11/2015 tarih ve sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten 31.07.2009 tarihinde ayrıldığını, ayrılırken maaş, masraf, ortaklık hissesi, araç kiralama gibi sebeplerle müvekkilinin 153.833,00 TL tutarında şirketten alacaklı olduğunun tespit edildiğini, bu alacaklara karşılık verilmesi kararlaştırılan 4 adet çekin münferit imza ile temsil ve ilzam yetkisine sahip müvekkilince 13.07.2009 tarihinde ve ileri tarihli olarak keşide edildiğini, diğer üç çekin hiç bir itiraz görmeden ödenmesine rağmen 20.11.2009 keşide tarihli 38.500,00 TL bedelli çekin tahsil edilemediğini, bu çeke dayanılarak yapılan icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 04.09.2009 tarihinde hisselerini devrederek şirketten ayrıldığını, dava konusu çekin keşide tarihi itibariyle şirkette herhangi bir görev ve yetkisinin kalmadığını, müvekkilinin davacıya bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu çekin keşide tarihi itibariyle davacının şirket yetkilisi olmadığı, ancak davacının yetkili olduğu dönemde ileri tarihli çek keşide edilmiş ise bunun yazılı delil ile kanıtlanması gerektiği, bu yönde bir delil ibraz edilmediği, davacı şirketi temsile yetkili olmadığı bir tarih için çek keşide ettiğinden çekin geçerliliğinin bulunmadığı, davacının şirketten ayrıldığı 04.09.2009 tarihinden itibaren iddia ettiği şekilde davalı şirketten maaş, masraf, araç kiraları karşılığı alacağının bulunmadığı, davacının dava konusu çeke dayalı olarak alacak talebinde bulunamayacağı; hiçbir alacağı yokken ve geçersiz çeke dayalı olarak takip talebinde bulunduğundan davacının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacak olan 38.500,00 TL üzerinden % 40 oranında 15.400,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

    2- Mahkemece uyulan Dairemizin 09.06.2014 tarih sayılı bozma ilamında, davacının alacağının kaç lirasının hangi dönemlere ilişkin maaş alacağı olduğu, masraf talebinin ne miktar ve hangi masrafın karşılığında istendiği, şirketin hangi borcunun davacı tarafından kime ödendiği, şirketten alacak iddiasına dayanak yapılan tüm kalemlerin ne miktar olduğu hususlarının davacıya açıklattırılıp şirketin bu şekilde mal veya hizmet alımı olup olmadığı, olmuşsa şirket tarafından ne şekilde ödendiği, gerektiğinde mal ve hizmet alınan 3. kişi kayıtlarının da incelenmesi suretiyle tüm talepler yönünden somut verilerin değerlendirildiği, hüküm kurmaya ve hükmü izlemeye elverişli bir bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılamada davacı tarafça şirket için yapılan giderlerin bir kısmının elden bir kısmının kredi kartından yapıldığı ve bu tutarların alınan çeklere yansıtıldığı iddia edilmiş, bu kapsamda davacı ve eşine ait kredi kartlarının 01.01.2007 ile 30.09.2009 arasındaki hesap hareketlerinin ve davalı şirketle dava dışı Şipa Şirketine ait anılan döneme ait hesap hareketlerinin incelenmesi talep edilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalı tarafça dava dışı şirketin davalı şirketle ilgisinin olmadığı beyan edildiğinden davacı tarafa ait kredi kartlarının incelenmediği, şahıs kredi kartlarındaki harcamaların şahsi mi yoksa şirket adına mı yapıldığının belirlenemeyeceğinin belirtildiği ve mahkemece de bu rapor uyarınca hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, belirtilen döneme ilişkin davacı tarafa ait kredi kartı hesap hareketlerinin, davalı ve dava dışı şirketin hesap hareketleri ile karşılaştırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken bozmaya uyulduğu halde gereği yerine getirilmeksizin eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir.
    3- Ayrıca, mahkemece uyulan bozma ilamından önce verilen kararda davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve bu karar davalı tarafça temyiz edilmeyerekdavacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmasına rağmen bu husus gözden kaçırılarak davacı taraf aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi