16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4133 Karar No: 2018/5138 Karar Tarihi: 13.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4133 Esas 2018/5138 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esasta reddetti. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiğine karar verildi. Ancak, kanuni şartlar oluşmadığından dolayı ceza süresi için karar verilemedi ve sanık müdafiinin duruşmalı inceleme istemi reddedildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olduğu ve ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği belirlendi. Vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ve suç tipine uyduğu anlaşıldı. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri. Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararı da uygulanabileceği belirtildi.
16. Ceza Dairesi 2018/4133 E. , 2018/5138 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas - 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.