17. Ceza Dairesi 2016/17602 E. , 2018/9888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun, müştekiler ... ve ..."ın çalıştığı markette her iki müştekiye yönelik eylemlerinin aynı marketin paralarına karşı aynı kast içerisinde işlenmesi nedeniyle eylemlerin bir bütün halinde tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu halde, yazılı şekilde suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki ... ve müşteki ...’ ...’a yönelik eylemleri nedeniyle müşteki sayısınca olmak üzere iki kez mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,
2-Ceza Genel Kurulu"nun 28.11.2017 gün, 2014/486 Esas ve 2017/497 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; suça sürüklenen çocuğun, müştekilerin elindeki paraları herhangi bir zorlama olmadan alıp geri verdiği esnada tırnakçılık yöntemiyle bir kısmını çalması ve çalmaya teşebbüs etmesi şeklindeki eylemlerinin TCK"nın 142/2-b maddesi kapsamında kabul edilmemesi gerektiğinden ve suça konu eylemlerin işyerinin içerisinden yapılması nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 142/1-b maddesinin uygulanması gerektiği halde yazılı şekilde TCK’nın 142/2,b maddesinde hükümler kurulması,
3-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda; müşteki ..."e ait işyerinden 50 TL parayı çalmaya teşebbüs eden ve müşteki ...’ın çalıştığı işyerinden 100 TL çalan sürüklenen çocuk hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK"nın 145. maddesi gereğince hırsızlık suçundan verilen cezalardan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.