1. Hukuk Dairesi 2021/975 E. , 2021/1900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile karar kaldırılarak davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava; 5737 sayılı Yasanın 17. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, dava konusu 1 ada 11 parsel sayılı ...Vakfından ahşap ev vasıflı taşınmazın 240/768 payı ... ... kızı ..., 240/768 payı ... ... kızı ..., 48/768 payı ... adlarına kayıtlı iken, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.07.1997 tarih 1995/570 Esas, 1997/312 Karar sayılı kararı ile kayıt maliklerinin gaipliğine ve adlarına kayıtlı payların davalı ... adına tesciline karar verildiğini, davalının adına kayıtlı payı taşınmazın diğer paydaşı ..."na satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın 528/768 payının vakfı adına intikal ettiğinin tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla satış bedeli 544.787,50 TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve birikmiş nemalarıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, vakıf şerhinin davacı ayni hak talep etmediğinden mahkeme kararı ile terkin edildiğini, kesin hüküm bulunduğunu, söz konusu vakfın gayri sahih vakıf olduğunu, yasal şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, söz konusu vakfın gayri sahih vakıf olduğu, ... Kanunu 17. madde şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile karar kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 1 ada 11 parsel sayılı 66,45 m2 miktarlı kahve dükkanı olan ahşap ev nitelikli ....(... Vakfından olan taşınmazın 1937 tarihli kadastro tespitinde, T. Sani 316 tarih 17-18 nolu tapu kaydına istinaden
... oğlu ...’ye aitken 04.04.1937 tarihinde ölümü ile karısı...’nun mirasçısı olduğu, 13.12.1937 tarihli kadastro işlemi ile adlarına tescil edildiği, bilahare intikalen 60/768 payın Yani kızı ..., 240/768"er payın ...ve ..., 48/768 payın ... kızı ... ve 180/768 payın ... kızı ... adına tescil edildiği, Marika ve Harikliya’nın toplam 240/768 payını 15.02.1993 tarihinde Maksude Sofuoğlu’na satış suretiyle devrettiği, onunda ...’na temlik ettiği, onunda söz konusu payı ...’na devredildiği, diğer mirasçılar adına kayıtlı 528/768 payın ise 19.01.1998 tarihinde hükmen ... adına tescil edildiği, davalının payını 31.10.2013 tarihinde 515.625 TL bedelle ...’na devrettiği, ... Genel Müdürlüğü tarafından vakfın sahih ve mazbut vakıflardan olduğunun bildirildiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi 16.05.2012 tarih 2012/17 Esas, 2012/62 Karar sayılı karar ile vakfın tahsisat türü vakıflardan olmayıp ... İdaresinin ayni hakkı bulunmadığından taviz bedeli ödenmeksizin vakıf şerhinin terkine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; 5737 sayılı Yasanın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için mukataalı ya da icareteynli olup olmadığı, kayıt malikinin gaip kişilerden olup olmadığı, mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğinde kuşku yoktur.
O halde, bir taşınmazın vakfı adına tescil edilebilmesi veya bedele hükmedilebilmesi, mutasarrıfının mirasçı bırakmadan öldüğünün ya da kaçak yitik olduğunun belirlenmesine bağlıdır.
Ne var ki; mahkemece, hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme imkânı yoktur. Şöyle ki; kayıt malikinin mirasçılarının bulunup bulunmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi doğru değildir.
Hâl böyle olunca; öncelikle çekişme konusu 1 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine dayanak tüm belgelerin temini, ayrıca kayıt maliki ya da mirasçılarının kimliğinin tespitine ilişkin başkaca bilgi ve belge bulunup bulunmadığının sorulması, getirtilecek belgelerdeki verilerden yararlanmak suretiyle Nüfus Müdürlüğünde (tereddüt hasıl olması halinde Nüfus ve ... İşleri Genel Müdürlüğü’nde) ve zabıta marifetiyle araştırma yapılarak kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölüp ölmediği ya da gaip kişilerden olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ile sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.