11. Hukuk Dairesi 2016/216 E. , 2017/2897 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 21/10/2015 tarih ve 2011/532-2015/282 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin yıllardır tüpgaz ve su dağıtımı ile iştigal ettiğini, 2010-48991 no.lu 04/10/2011 tarihli ibareli markaları olduğunu, davalıların markaları ve ticaret unvanını kullanarak haksız kazanç elde etiklerini, ikaza rağmen fiile son vermediklerini, piyasa fiyatı 64,00 TL olan tüpü 51,00 TL"ye satarak müvekkilini de 51,00 TL"den satmaya mecbur ettiklerini, müvekkilinin kazanç kayıbı olduğunu, değişik iş dosyasında markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespit edildiğini belirterek markaya tecavüzün önlenmesini, yoksun kalınan kar için şimdilik 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davanın ise, reddini talep etmiştir.
Asıl davada davalılar/birleşen davada davacılar vekili, müvekkillerinin tüp ve su dağıtımında olarak iştigal ettiğini, davacının ortağı müvekkillerinin kardeşi olup 15 yıl birlikte çalıştıklarını, 12/10/2011 tarihli ‘‘.’’ ibaresinin müvekkillerinin tescilli markası olduğunu, davacıdan önce bu markanın koruma altına alındığını, markaların sınıflarının farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Birleşen davada, müvekkili adına kayıtlı 2011/92483 nolu ibareli markaya tecavüzün tespitini, önlenmesini, 10.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
./..
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl davada, davacı tarafın markasını tescil edildiği şekilde kullanmadığı, davalıların tescilli markanın 04. sınıfındaki mallar için kullanımının olmadığı, ihlalinin olmadığı, kaldı ki davacı ortağı ile davalıların kardeş olup soyadını taşıyan kişiler olduğu, davalıların adlarına tescilli marka da nazara alındığında dürüstçe kullanım olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine; birleşen davada, davacılar adına tescilli ’ markasının olduğu, davalının ibaresi ile su ve tüplerin satışı ile iştigal ettiği, şirketin önceye dayalı kullanımının olduğu, mevcut kullanımının tecavüz teşkil etmediği, mevcut kullanımın dürüst kullanım oluşturduğu gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 35,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı/birleşen davada davalıdan alınmasına, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.