MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 43/1, 62, 52/2 ve 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, kendisini kamu kurumunda avukat olarak tanıtıp, katılana ait icra takibi için Avukat ..."ya vekalet çıkarması şartıyla dosya ile ilgileneceğini söyleyerek masraflar için 850 TL, haciz masrafı için 220 TL almak suretiyle haksız menfaat temin etmesi şeklindeki eyleminin, kamu kurum ve kuruluşlarının maddi varlığının kullanılmamış olması karşısında, TCK’nın 158/1-d maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği; ancak, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 14. maddesi ile eklenen TCK"nın 158/1-l maddesine göre lehe olan ve aynı kanunun 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçu kapsamında kalacağı ve sanığın eylemine uyan dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 23/02/2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 18/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.