10. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5015 Karar No: 2018/7637 Karar Tarihi: 08.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/5015 Esas 2018/7637 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2018/5015 E. , 2018/7637 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen aylıkların istirdadı için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Davalıya yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihinde yürürlükte olan 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %20’sinde aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, asıl alacak niteliğindeki yersiz ödenen ve icra takibine konu yapılan aylığın, takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, davacı alacaklı Kurum yararına, davalının icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu husus da karar verilmemesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hüküm 1. fıkrasının 2. bendinde yer alan “yersiz aylıkların tespiti yagılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine” ibaresinin silinerek yerine, “Talep dikkate alınarak, hükmolunan tutar üzerinden % 20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazalı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.