20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1609 Karar No: 2017/6753 Karar Tarihi: 25.09.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1609 Esas 2017/6753 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/1609 E. , 2017/6753 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1970 yılında yapılan kadastro sırasında Mahallesi 82 parsel sayılı 4800,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfı ile gerçek kişiler adına tespit edilmiş, satış yolu ile davacıya geçmiştir. Taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde “kısmen orman sınırları içinde kalmıştır” şerhi bulunmaktadır. Davacı vekili 21/01/2014 havale tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin Beykoz ilçesi Anadolufeneri 82 parsel sayılı tarla vasfındaki 4800 m² yüzölçümlü taşınmazı bedelini ödemek sureti ile 1993 yılında satın aldığını, satın almadan 2 yıl sonra taşınmaz üzerine “2/B madde gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığına” dair şerh konduğunu, bu şerhin 1999 yılında iptal edilerek kısmen orman sınırlarında kalmaktadır şerhinin konduğunu, müvekkilinin bu durumdan mağdur olduğunu, 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan çalışmalar sırasında da müvekkiline ait parselin bır kısım alanının orman sınırları içinde gösterildiğini, hatalı ve hukuka aykırı olarak yapılan bu tespit düzeltme işleminin, teknik raporun ve düzeltme haritasının iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacının dava konusu ettiği yerin gerek 3116 sayılı Kanun uyarınca orman sınırları içerisinde bırakıldığı, daha sonra uygulanan 1744, 2896 ve 3302 sayılı 2/B yasaları uyarınca orman sınırları içerisinde bırakıldığı, 6292 sayılı Kanuna göre yapılan uygulamanında bu orman sınır nokta ve hatlarının orman kadastro tutanaklarının zemine aplikesinden ibaret olduğu, bu durumun doğru olarak uygulandığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6292 sayılı Kanunun 11/10. maddesine göre yapılan düzeltme işlemine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında yapılan orman kadastrosu ile 02.09.1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 07.03.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. 2010 yılında gerçekleştirilen kullanım kadastrosu mevcuttur.
-2- 2016/1609-2017/6753
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu ve kullanım kadastrosuna esas olmak üzere 6292 sayılı Kanunun 11/10. maddesi uyarınca oluşturulan haritanın 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılarak kesinleşen tahdit haritasıyla uyumlu olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.