MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


TÜRK MİLLETİ ADINA


Davacı, hükmün altına alınan tazminata ilişkin faiz alacağının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, ... aleyhine açılan davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.


K A R A R

1-Temyiz kapsam ve sebeplerine göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, faiz alacağı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kül halinde reddine karar verilmiş, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ...Ş. lehine 2.725,00 TL vekalet ücreti verilmesine hükmedilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili ile davalılardan ... A.Ş. arasında düzenlenen ""Sulh Sözleşmesi ve İbraname"" başlıklı 31/03/2015 tarihli belge uyarınca, tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti talep etmedikleri konusunda anlaşmaları bulunmasına rağmen, davalı ...Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı, yürürlükteki HMK 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükümdeki 4. fıkranın tamamen silinerek yerine;
“4-Sulh sözleşmesi gereğince vekalet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
16/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.