
Esas No: 2016/9938
Karar No: 2017/388
Karar Tarihi: 30.01.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9938 Esas 2017/388 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 281 parsel sayılı 19.709,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine; 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince ... sınırları dışına çıkarıldığı, üzerindeki fındık ağaçlarının 1970 yılında ... tarafından dikildiği ve taşınmazın halen bu şahsın kullanımında olduğu şerhi yazılarak bahçe niteliğiyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında bulunduğu iddiasıyla adına kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi ile 6831 sayılı Yasa"nın 20.6.1973 tarihli Kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre ... ... komisyonlarınca ... adına ... sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, ... tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun"un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak ... adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Bu maddenin amacı ... sırasında taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Bu bağlamda, kullanım kadastrosuna itiraz davası, taşınmazın aynı ile ilgili olmayan dava niteliğindedir. Somut olayda davacı, davanın açıldığı tarihte maktu harcı yatırmıştır. Mahkemece davacı tarafa taşınmazın ... tutanağındaki harca esas değeri üzerinden belirlenen nispi harç miktarını mahkeme veznesine yatırması amacıyla kesin süre verilmiş, bu süre içerisinde nispi harcı yatırmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ne var ki, yukarıda açıklandığı üzere taşınmazın aynı ile ilgili olmayan davanın niteliği gereği maktu harcı yatırması gerekli ve yeterli iken, kesin süre içerisinde nispi harcı yatırmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
30.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.