Esas No: 2009/655
Karar No: 2009/1858
Karar Tarihi: 14.04.2009
Mer'a Niteliği - Tapu İptali Ve Tescil - Zilyetlikle Kazanma - Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/655 Esas 2009/1858 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2009/655 E., 2009/1858 K.
8. Hukuk Dairesi 2009/655 E., 2009/1858 K.
- MER"A NİTELİĞİ
- TAPU İPTALİ VE TESCİL
- ZİLYETLİKLE KAZANMA
"İçtihat Metni"
Sefarettin ile Hazine ve G... Belediye Başkanlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Yeşilyurt/Malatya Asliye Hukuk Ha-kimliği)"nden verilen 14.11.2008 gün ve 129/253 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı Sefarettin vekili, vekil edeninin 504 mer"a parselinin bir kısmını 1976-1977 yıllarında imar ihya ederek tarım arazisi haline getirdiğini, 25-30 yıldan beri malik sıfatıyla davasız, aralıksız zilyet olduğunu, sonradan mer"a niteliği kaldırılarak 4370 ve 4373 parsel numarasını alan taşınmazların kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine ve G... Belediye Başkanlığı vekilleri, hak düşürücü sürenin geçtiğini, mer"aların zilyetlikle edinilemeyecegini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, meraların zilyetlik yoluyla kazanılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Öncesi 504 parsel olan dava konusu 4370 ve 4373 parseller 28.07.1969 tarihinde kadastro yoluyla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, itirazı reddedilen Hatice"nin Yeşilyurt Kadastro Mahkemesi"ne açtığı tespite itiraz davasının yargılaması sonunda verilen 08.10.1984 tarih 2/15 sayılı karar ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm Yargıtay denetiminden geçerek 29.01.1988 tarihinde kesinleşmiştir. Sonradan aradan yol geçmesi ile 4370, 4371, 4372 ve 4373 parseller oluşmuş, dava konusu taşınmaz bölümleri 4370 ile 4373 parseller içinde kalmıştır. Daha sonra imar uygulamasıyla mer"a niteliğinin kaldırılmasıyla 4370 parsel sportif alan ve spor kompleksi olarak 16.03.2005 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir. 4373 parselin mer"a niteliği devam etmiştir. Görülmekte olan dava imar ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenine dayanılarak açılmış mer"a sınırlamasının ve tapu kaydının iptaliyle tescil isteğine ilişkindir.
4342 sayılı Mer"a Kanunu"nun 3/b maddesinde mer"alar, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerler olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun"un 4. maddesi, meraların amaçları dışında kullanılamayacağını, kazandırıcı zamanaşımının uygulanamayacağını düzenlemiştir. Böyle yerlerin mer"a niteliği, kanunlarda belirtilen yetkili organlarca değiştirilmedikçe zilyetlikle kazanılamaz ve tapu siciline tescil edilemez. Somut olayda mer"a olduğu Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen mahkeme hükmüyle belirlenmiş olan dava konusu 4370 parselin 16.03.2005 tarihinde bu niteliği ortadan kaldırılmış olsa bile, tapulu bir yerdir. Tapulu taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılmaları mümkün değildir. 4373 parselin ise mer"a niteliği halen devam etmektedir. Mer"alar, imar ihya yolu ile dahi zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın kazanılamaz. Kaldı ki, imar ihyanın bitirilerek zilyetliğin başladığı 1976-1977 yılından hükmen mer"a olarak sınırlandırıldığı 29.01.1988 tarihine kadar da 20 yıla ulaşan zilyetlik süresi geçmemiştir. 1988 yılından sonraki zilyetliğin hukuki değeri yoktur. Diğer yandan, davacı vekilinin açıklamalarından dava konusu taşınmazın çapa bağlanmasından ve kadastro tutanağı düzenlendikten sonra ağaç dikmek
suretiyle zilyetliğin başladığı anlaşıldığından davacının iyiniyeti söz konusu olamayacağından ağaçların bedelini de isteyemez. Tüm bu açıklamalar karşısında davanın reddine ilişkin karar usul ve kanuna uygundur.
Davacı vekilinin avukatlık ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince; dosya içeriğine göre, davalılar Hazine ve Belediye vekille temsil edilmiştir. Davanın konusu tek olup aynı nedenden red edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3. maddesine göre tüm davalılar yararına tek avukatlık ücreti takdir ve tayini gerekirken, somut olayda olduğu gibi avukat sayısı kadar avukatlık ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 4. satırı çıkarılarak yerine "...9181,18 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak da-valılara verilmesine" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile (ONANMASINA), 14.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.