Davacı ... vek. Av. ... ile davalılar 1- ... vek. Av. ... 2- ... 3- ... 4- ... vek. Av. ... arasında görülen menfi tespit davası hakkında ... . Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 26/03/2014 gün ve 2007/102 E. - 2014/99 K. sayılı hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ve davalılardan asil ... ile vek. Av. ... ve diğer davalılar ..., ..., ... vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asil ... ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davalılar vekilinin duruşmalı temyiz dilekçelerine karşılık davacı vekilince 12.06.2014 havale tarihli dilekçe sunularak katılma yoluyla temyiz isteminde bulunulduğu ancak bu dilekçenin temyiz defterine kaydına ilişkin bir açıklama bulunmadığı gibi temyiz harcı ve temyiz yoluna başvurma harcının tahsil edildiğine yönelik harç alındı belgesine de rastlanılmamıştır.
Duruşma günü olan 26.05.2015 tarihinde davalılardan ... vekili tarafından 26.05.2015 havale tarihiyle sunulan dilekçede davacı ..."ın mahkumiyetine karar verilerek cezaevinde bulunduğu bildirilmiş, ekli olan ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/255 E. 2010/875 K. sayılı 22.06.2010 tarihli ilamında davacı ..."ın resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık suçlarından yargılandığı neticeden 3 yıl 14 ay hapis cezası ve 25.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün 29.07.2010 tarihinde kesinleştiği, cezanın infazına 17.01.2015 tarihinde başlanıldığı ve davacı asilin 17.01.2015 tarihli imzalı dilekçesiyle eşi ..."ın kendisine vasi olarak atanmasını talep ettiği görülmüş ise de sonrasında bu talebiyle ilgili bir karar verilip verilmediğine dair bilgi olmadığı anlaşılmıştır.
Bu olgular karşısında davacı asile vasi tayin edilmesi halinde 818 sayılı BK 396/2. (6098 sy. TBK 513/1.) maddesi uyarınca davacı ile Avukatı ... arasındaki vekalet akdi sona erecektir.
Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin değerlendirilebilmesi için davacı vekilinin bu dilekçesinin temyiz defterine süresinde kaydedilip kaydedilmediğinin araştırılarak, süresinde kayıtlı olduğunun saptanması durumunda, davacı asile ait vasi tayin kararı getirtilerek davacıya vasi tayin edilmiş ise vasinin kendisine, şayet vasi tarafından bir vekil tayin edilmiş ise o vekile HUMK 434/3. maddesi uyarınca gerekli temyiz ve temyiz yoluna başvurma harcının ikmaline yönelik muhtıra tebliğ olunduktan sonra sonucuna göre yeniden Dairemize gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.