22. Hukuk Dairesi 2018/11832 E. , 2018/20937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevabının özeti:
Davalı Bakanlık, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı davaya karşı cevap vermemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve ... akdini haklı nedenle feshedip feshetmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını, iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesai yapıldığı iddia edilen çalışmanın ispatı konusunda ... yeri kayıtları, özellikle ... yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, ... yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacı fazla mesai ve yıllık izin ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle ... akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş, davalı Bakanlık davacının memuriyete geçmesi sebebiyle kendi isteği ile işten ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece, davacının memuriyete atanma durumu kesinleşince ... akdini feshettiği, kendi isteğiyle işten ayrıldığı takdirde herhangi bir tazminata hak kazanamayacağı açık olduğu için davacının haklı nedenle fesih eylemi ile aslında kendi isteği ile işten ayrılma eylemine kanuni bir zemin hazırladığı, bu şekilde kanunen hak kazanamadığı alacaklarına haklı nedenle fesih yolu ile ulaşmaya çalıştığı, fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının da davacı tarafından usulüne uygun olarak ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden davacının 16.04.2013 tarihli ihtarnamesi ile haklı nedenle ... akdini feshettiği, memuriyette işe başlayışının ise 09.05.2013 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır. Burada üzerinde durulması gereken nokta davacının ... akdini feshettiği tarih itibariyle davacının haklı nedenle feshine sebep işçilik alacaklarının olup olmadığıdır. Dosya kapsamına ve dinlenen tanık beyanlarına göre, davacının günde 1 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmelidir. Buna göre, davacının haftada 6 saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça davacının fazla mesai ücretlerinin ödendiği ispat edilememiş olup davacı ödenmeyen alacakları sebebiyle ... akdini haklı olarak feshettiğinden kıdem tazminatına hak kazanacağı açıktır. Bu nedenle, davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddi hatalıdır.
2-Davacının yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı ... Kanununun 59. maddesinde, ... sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için ... sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, ... sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, ... sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin ... sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin ... sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin ... sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
Somut olayda, mahkemece davacının yıllık izin ücreti alacağı reddedilmiş ise de, yıllık ücretli iznin kullandırıldığının veya ücretinin ödendiğinin ispat külfeti işverene ait olup, davalı işverence bu bağlamda davacının imzasını taşıyan izin defteri veya eşdeğer yazılı bir delil sunulmamıştır. Belirtilen nedenlerle davacının kullanılmadığı tespit edilen ve ödenmeyen yıllık ücretli izin alacağının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.