Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/3446 Esas 2016/4123 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3446
Karar No: 2016/4123
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/3446 Esas 2016/4123 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/3446 E.  ,  2016/4123 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davalı ... vekili tarafından, davacı aleyhine 25.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, dava konusu .... İli, .... İlçesi, ...... Mahallesi, 218 ada 9 sayılı parseldeki arsanın hissedarı olduğunu, arsadan tam yararlanamadığı için ortaklığın taksim veya satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Somut olaya gelince;
    Paydaş ... dava konusu taşınmaz üzerindeki prefabrik binanın kendisine ait olduğunu ileri sürdüğüne ve diğer paydaş bu iddiayı kabul etmediğine göre davacıya görevli mahkemede muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açması için süre verilmeli, dava açıldığı takdirde davanın sonucuna göre, açılmadığı takdirde bu hususta uyuşmazlık yokmuş gibi karar verilmelidir.
    Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi, 2. bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.