Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2829
Karar No: 2017/4484

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2829 Esas 2017/4484 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/2829 E.  ,  2017/4484 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL
    Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -KARAR-
    Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, miras bırakanlarına ait 132 parsel sayılı taşınmaza davalıların ekip biçmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar , Dairece ‘...O halde, Mahkemece, kendiliğinden (resen) gözönünde bulundurulması gereken bu usul kuralı gözardı edilerek, dava tarihinden önce öldüğü anlaşılan davalı Süleyman Turgut hakkında açılan davanın reddi gerekirken, sonradan davaya dahil edilen mirasçıları hakkında el atmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabulü yönünde hüküm kurulması da isabetsizdir.’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar , Dairece ‘...Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, asıl dava yönünden elatma isteği ile ilgili olarak harç ikmali yapıldığı halde, bozma ilamından önce açılan ve asıl dava ile birleştirilen 2004/243 ve 2006/493 Esas sayılı davalar yönünden elatma isteği ile ilgili harç ikmali yapılmadığı, öte yandan bozma ilamında açıkça, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı değerlendirilerek vekille temsil edilen davalılar lehine reddedilen ecrimisil tutarı üzerinden ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde, anılan hususun da gözardı edildiği görülmektedir. Öte yandan, mahallinde yapılan uygulama neticesinde teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen 28.10.2009 tarihli raporda ve ekinde yeralan krokide davacılara ait 132 nolu parselin (D) harfi ile sarı ile boyanarak gösterilen 4760 m2"lik bölümünün komşu 133 nolu parsele katıldığının belirtildiği ve getirtilen
    kayıtlardan 133 parsel sayılı taşınmazın ... ile ..."un da yeraldığı Süleyman Turgut mirasçılarına ait iken 29.07.2004 tarihinde davalılar ... ve Feridun Balcı"ya satıldığı ve yargılama sırasında Feridun Balcı"nın diğer paydaşın payını satın alarak 133 parselin tamamına malik olduğu görüldüğü halde, kayıtla ilgisi kalmayan davalılar ... ile ..."un çekişme konusu taşınmaza müdahalelerinin devam edip etmediği belirlenmeden anılan davalılar hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, elatmaların önlenmesine karar verilen davalıların her birinin elattıkları bölümler belli olduğu ve hüküm kurulurken bu doğrultuda krokiye atıf yapıldığı halde davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinden davalıların müteselsilen sorumlu tutulmuş olmaları da isabetsizdir.’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozmaya uygun karar verilmemiştir. Hemen belirtilmelidir ki, bozma kararına uyulmuş olmakla kazanılmış hak kuralı uyarınca bozma kararında gösterilen şekilde inceleme yapılarak belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmesi zorunludur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu tartışmasızdır.
    O halde bozmaya uymakla oluşan kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak ve asıl ve birleştirilen davaların ayrı davalar oldukları gözetilerek her biri için ayrı ayrı hüküm kurulması ve elatmalarının önlenmesine karar verilen davalıların her birinin elattıkları bölümler belli olduğu ve hüküm kurulurken bu doğrultuda krokiye atıf yapıldığı halde davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinden davalıların müteselsilen sorumlu tutulmuş olmaları da isabetsizdir.
    Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 20/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi