23. Hukuk Dairesi 2014/8863 E. , 2015/5686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara(Kapatılan) 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2013/64-2014/169
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalının sözleşmede belirtilen sürede yapı ruhsatını almaması sebebiyle, müvekkilleri tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, ancak müvekkillerinin sözleşmeye güvenerek arsa üzerindeki gecekondularını 13.11.2007 tarihinde yıktıklarını, bu nedenle 40.000,00 TL zarar oluştuğunu ve bu tarihten itibaren aylık 350,00 TL ödeyerek 20 ay kirada oturduklarını, bu yüzden 7.000,00 TL kira gideri kadar zarar oluştuğunu, sözleşmenin yeniden imzalanması durumunda bile en az iki yıl daha kira ödeyeceklerini ileri sürerek, şimdilik yıkılan gecekondu bina değeri olarak 4.000,00 TL ile ödedikleri kira bedeli için 3.000,00 TL ve sözleşmenin uygulanmaması nedeniyle uğranılan zarar için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 21.11.2012 tarih ve 4187 E., 6834 K. sayılı kararıyla, mahkemece, davanın haklı olarak feshedildiği sonucuna varılmış ise de, davacılar tarafından istenen zararın menfi zarar kapsamına girmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, hükmün davalı tarafça gerekçe yönünden temyiz edilmemesi sebebiyle somut olayda haklı fesih olgusunun kesinleştiği, sözleşmeden haklı olarak dönen tarafın, temerrüde düşmekte kusurlu olan taraftan BK’nın 108. maddesi uyarınca ancak menfi zarar talep edebileceği, menfi zararın genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan (güvenmekten) doğan zarar olduğu, bu zararın alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan para olduğu, somut olay bu hukuki ilke ve açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; sözleşmenin ifası için gecekonduların yıkılarak kiraya çıkıldığı anlaşılmakla, gecekonduların enkaz bedeli ile oturulan eve ödenen kira bedelinin menfi zarar kapsamında olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda mahkemece, sözleşmenin feshedildiği de dikkate alınarak davacının taleplerinin incelenip uyuşmazlığın esası ile ilgili olarak gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak rapor alındıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacılar yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra, benimsenen bilirkişi ek raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davacılar tarafından haklı olarak feshedildiği, davalı tarafın sözleşmeye aykırı hareketi nedeni ile davacıların gecekondu yıkımından dolayı 24.300,00 TL, ev kiralamaları nedeni ile 7.000,00 TL toplam zararları bulunduğu, bu zararlarını davalı taraftan tahsilini talep edebilecekleri, davacıların akdin uygulanmaması nedeni ile sahip oldukları bağımsız bölümleri ile ilgili olarak uğramış oldukları kira kaybına ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı, fazlaya ilişkin (davacıların kira kaybına ilişkin) istemlerinin reddi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, talebe bağlı kalınarak 3.000,00 TL kira gideri, 4.000,00 TL yıkılan bina bedeli olmak üzere toplam 7.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak tapudaki payları oranında davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, taleple bağlı kalınarak yıkılan gecekondunun bedeli olan 4.000,00 TL menfi zarar ile inşaat süresince oturulacak konutun kira bedeli kadar oluşan 3.000,00 TL menfi zarar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olup, müspet zarara yönelik istem reddedilmiştir. Davacı tarafça menfi zarar kalemleriyle ilgili saklı tuttuğu haklarına yönelik ek dava açılabileceği tabiî olup, mahkemece hüküm fıkrasında fazlaya ilişkin olduğu belirtilerek reddine karar verilen istemin, dava konusu müspet zarar niteliğinde olan istemin tamamına yönelik olduğu gerekçeden anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.