22. Hukuk Dairesi 2018/12427 E. , 2018/20917 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin ... sözleşmesinin 4857 sayılı ... Kanunu"nun 25/2 maddesine göre davalı şirket yönetim kurulunun 20.08.2015 tarihli ve 14 numaralı yönetim kurulu kararı ile feshedildiğini, davalının 05.08.2015 tarihinde müvekkilinden savunma istediğine göre ... sözleşmesini 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesine göre feshetmeyi de bu tarihte öğrendiğini, bu sebeple altı ... günü olan sürenin geçtiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının ... sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/2 maddesine göre davalı şirket yönetim kurulunun 20.08.2015 tarih ve ondört numaralı yönetim kurulu kararı ile feshedildiği, dosya arasına sunulan belgelerden davacı hakkında davalı şirketin 05.08.2015 tarihli tutanaklar ile davalı hakkında fesih sebeplerinde belirtilen sebeplerden dolayı savunma istendiği, dolayısı ile davalı şirketin bir an için feshe sebep olan davalının davranışlarından dolayı haklı olduğu düşünülecek olsa bile davalının 4857 sayılı Kanun"un 25/2 maddesine aykırı davranışlarını 05.08.2015 tarihinde öğrendiği ve feshin kanuni süre olan altı gün içinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Söz konusu karar davalı tarafından temyiz edilmiş ve temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce 01.11.2016 tarihli, 2016/24789 Esas – 2016/24419 Karar sayılı bozma ilamı ile feshe yetkili organın davacının feshe konu davranışını öğrendiği tarih itibariyle altı ... günlük süre geçmediği, bu sebeple mahkemece taraf delilleri toplanarak feshin haklı olup olmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve yapılan yargılama sonrasında davacının ... sözleşmesinin 4857 sayılı ... Kanunu’nun 25/II- e ve h maddeleri uyarınca haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında ... sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacının ... sözleşmesi 20/08/2015 tarihli yönetim kurulu kararı ile “Hastanemiz ortaklarından aynı zamanda hastanemiz genel cerrahi servisinde ssk lı olarak çalışan ... hastaneye ait evrakları çilingir vasıtası açıp aldığı, tüm taleplerimize rağmen, iade etmediği, yönetim kurulu başkanlığı görevinde bulunduğu süre içerisinde ..... ile birlikte hareket edip hastaneyi zarara uğrattığı, işyeri huzurunu bozduğu tespit edildiğinden ... Kanunu madde 25/II maddesi gereğince ... akdinin feshine oybirliği ile karar verildi.” şeklinde feshedilmiştir. Her ne kadar mahkemece davacının davalı işverenlikte genel cerrahi uzmanı olarak çalışmasından önceki dönemde işveren şirketin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı, dolayısıyla işveren konumunda olduğu, işverenlikteki görev değişikliklerinden sonra hastanede doktor olarak çalışmaya başlayan davacının 05/08/2015 tarihli hakkında tutulan tutanaklardan, Sulh Ceza Mahkemesi kararından ve davalı tanığı...l"un beyanından hastaları mağdur edici tutumlar içinde olduğu, hastane içerisindeki odalarda tahsilat ve ödeme makbuzları ile senetleri aldığı iddiasının olduğu gerekçesiyle ... sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği sonucuna ulaşılmışsa da; gerekçede belirtilen tutanak içeriğinin hasta randevusu olmasına rağmen davacıya ulaşılamadığı ve başka doktora yönlendirildiği yönünde olduğu, tutanak tanıklarından birinin davacı tanığı olup, tutanak içeriğinden bahsetmediği, aksine davacının mesaisine riayet eden, mesaisi olmadığı halde hasta bakan ve hastaların memnun olduğu bir doktor olduğunu beyan ettiği, diğer tutanak tanıklarının dinlenmediği, keza bu hususun fesih bildirimine konu edilmediği, yine mahkeme gerekçesinde sözü edilen Sulh Ceza Mahkemesi Kararının davacı hakkında feshe de konu olan iddialara ilişkin verilen kovuşturmaya yer olmadığına kararına yapılan itirazın reddi kararı olduğu, ayrıca hükme esas alınan davalı tanığının işyerinde çalışan veya davacının hastası olmadığı, danışman olduğu, nitekim fesih bildirimi yapılan olayların ispatlanmadığı anlaşıldığından davanın kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı ... Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak 6 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, avacı tarafından peşin yatırılan 27,70 harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 202,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/10/2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.