20. Hukuk Dairesi 2017/7568 E. , 2020/140 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, .... köyü, 149 ada 2 ve 150 ada 18 sayılı parseller arasından geçen yolun kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunduğu halde, kadastro sırasında paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle tesbit dışı bırakıldığını ileri sürerek, tesbitin iptali ile taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; davacı ... Yönetimi tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12/02/2009 tarihli ve 2009/1847 E. - 2165 K. sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiş; dosya görevsizlikle kendisine gelen Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne; 149 ada 2 ve 150 ada 18 parseller arasında kalan yolun ekli krokide yeşil boyalı olarak (A1) ile gösterilen 136,44 m² ve (A2) ile gösterilen 109,55 m²"lik yol bölümlerinin aynı ada son parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 2014/379 Esas - 2014/1309 Karar sayılı ilamıyla “1) Davalı Hazine vekilinin (A1) ile gösterilen kısma ilişkin temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen 136,44 m² yüzölçümlü bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, davalı Hazine vekilinin (A1) ile gösterilen kısma ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu yönden onanması gerekmiştir.
2) Davalı Hazine vekilinin (A2) ile gösterilen kısma ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A2) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin olarak orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkindir. Kural olarak; tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Mahkemece kesinleşmiş tahdit uygulaması yapıldığı ve taşınmazın (A2) harfi ile gösterilen bölümünün tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, tahditten öncesinin araştırılması yoluna gidilerek, memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumuna göre karar verilmesi doğru değildir. Uzman orman bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A2) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşmiş tahdidin dışında olduğu belirtildiğinden, bu bölüme ilişkin olarak davacı ... Yönetiminin davasının reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Kabule göre de; dava, tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olup; bu tür davalarda, Hazine ve köy tüzel kişiliğinin kanunî hasım olduğu gözönünde bulundurulmadan, aleyhlerine yargılama gideri yükletilmesi de doğru görülmemiştir.” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi ile daha önce verilen; dava konusu .... köyünde kain 149 ada 2 parsel ve 150 ada 18 parsel arasında kalan yolun 14.05.2010 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide yeşil boyalı olarak (A1) ile gösterilen 136,44 m2"lik yol bölümünün aynı ada son parsel numarası verilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline yönelik karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.01.2014 tarih ve 2014/379 Esas - 2014/1309 Karar ile onanarak kesinleştiğinden, bu yönde yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının bakiye kalan kısım için yaptığı talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro paftasında yol olarak tescil harici bırakılan bölümün orman niteliğiyle tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 18.10.1976 tarihinde 1744 sayılı Kanuna göre ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden ve 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına16/01/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.