23. Hukuk Dairesi 2018/1820 E. , 2020/4491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki telefon aboneliği sözleşmelerine istinaden davalıya tahsis edilen telefon hatlarına ilişkin kullanma bedellerinin ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takipleri yapılmış ise de ödeme emrinin tebliğinden önce davalının iflas ettiğini, takiplerin de sonuçsuz kaldığını, takip konusu toplam 3.542,52 TL alacağın iflas masasına kaydı için yapılan müracaatın da iflas idaresi tarafından reddolunduğunu ileri sürerek, bu alacağın iflas masasına kaydını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı hakkında verilen iflas kararının henüz kesinleşmediğini, ancak iflas kararı ile takiplerin geçersiz hale geldiklerini, davacının sunduğu belgelerinin alacağın varlığını kesin olarak ispatlamadığı ve davacının alacak iddiasının yargılamayı gerektirdiği için kayıt kabul isteminin reddolunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, müflis davalı şirketin kullandığı telefon hatlarından dolayı tahakkuk eden ancak davalıdan tahsil edilemeyen 1.705,62 TL kullanma bedeline yönelik alacağın subut bulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı, davacı vekili temyiz etmiş, Dairemizin 2012/136E., 2012/3358K. sayılı ilamı ile, mahkemece, davacı ve davalı müflis şirket arasındaki abonelik sözleşmeleri getirtilerek, gerekirse davacı şirketin kayıt ve belgeleri üzerinde de inceleme yaptırılarak taraflar arasındaki sözleşmelerde, ödemelerde gecikme halinde faiz oranı kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı üzerinde durulmak suretiyle, davacının gecikme faizi alacağı ile ilgili gerektiğinde ek rapor alınması ve oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında düzenlenen telefon abonelik sözleşmesinin 6.6 numaralı maddesinde "faturalarda geçen son ödeme tarihini geçen ödemelerde Türk Telekom tarafından belirlenen ve düzenlenen faturalarda yer alan faiz oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak gecikme bedelinin abone tarafından ödeneceği"nin belirtildiği, sözleşmeye göre uygulanacak faiz oranının kaç olacağını tayin etme yetkisinin davacıya tanındığı, son ödeme tarihinde davacı tarafından tayin edileceği ve düzenlenen faturaların üzerine yazılacağı hükmünün sözleşmede yer aldığı, davacının bu faturaların müflis şirkete tebliğine ilişkin belge ibraz edemediği, faiz talebinin yerinde olmadığı, taraflar arasında düzenlenen telefon aboneliği sözleşmesi gereği davacının 1.705,62 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.