Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/22520 Esas 2014/328 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/22520
Karar No: 2014/328
Karar Tarihi: 14.01.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/22520 Esas 2014/328 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/22520 E.  ,  2014/328 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı ...; davalının 2006 yılından doğan tarımsal sulama borcunu ödemediği için hakkında ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/2256 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının %40 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatının ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kotu niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kurallar ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, icra-inkar tazminatına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne var ki, bu
    2013/22520-2014/328
    yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK"un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün karar bölümünün (2) nolu bendinde yer alan "davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatının reddine" kısmının hükümden çıkarılmasına, yerine aynen "Davacı lehine asıl alacağın yüzde 40"ı oranında inkar tazminatına hükmedilmesine" sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.