22. Hukuk Dairesi 2017/14957 E. , 2018/20891 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 21.06.2011-21.09.2013 tarihleri arasında finans-idari işler sorumlusu olarak çalıştığını, ...’de bulunan işyerinde çalışmakta iken Urla’da bulunan şubede çalışmasının istendiğini, şirket merkezinin Büyükşehir sınırları dışında olması, evinden ulaşımın çok zor olması nedenleriyle müvekkilinin ... akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, 2013 Eylül ayından kalan bakiye maaş alacağı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “hakimin davayı aydınlatma ödevi” başlıklı 31. maddesinde “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiş bulunmaktadır.
Aynı Kanun’un “Tarafın Belgeyi İbraz Etmemesi” başlıklı 220. maddesine göre de;
“(1)İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.
(2) Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.
(3) Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” denilmektedir.
Somut olayda, davacı, davalı işveren nezdindeki çalışmaları nedeniyle fazla çalışma ücreti alacağının bulunduğunu ileri sürmektedir. Mahkemece, fazla çalışma olgusu ispat edilemediğinden fazla mesai talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa davacı dava dilekçesinde fazla çalışma ücreti talebini kanıtlamak bakımından işyeri kayıtlarına dayanmıştır. Fazla çalışma alacağını ispat yükü işçiye ait olmakla birlikte, bu noktada kayıtların ibrazı külfeti davalı tarafa aittir. Yargılama sırasında davacı parmak izi sistemi bulunduğunu ve talebinin buna göre hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür. Dinlenen davalı tanıklarından ..." ta beyanında işyerinde parmak okutma sistemi olduğunu ifade etmiştir. Bu durumda Mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220. maddesi de göz önüne alınmak suretiyle, davacının talebi doğrultusunda, davalı taraftan kayıtlar istenilerek, eksik belgeler toplandıktan sonra tüm delillerin bir arada değerlendirilmesi suretiyle, davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.