12. Ceza Dairesi 2018/1426 E. , 2019/11305 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/4, 52/1, 2, 4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılan ... ile katılanlar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, sanığın kusurunun olmadığına ilişkin, katılan ... ile katılanlar ... ve ... vekilinin ölenin aldığı darbelere göre aracın hızının tespit edilmesi için rapor alınması gerektiği, sanığın asli kusurlu olduğu, sanığın tali kusurlu olduğu kabul edilse dahi ölümle sonuçlanmasının sebebinin sanığın hız sınırlarına uymaması olduğu için sanığın asli kusurlu olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (b) bendinde yer alan ""suçun işlenmesinde kullanılan araçlar"" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-CMK"nın ""Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar"" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas-2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK"nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, lehe hükümler istemi bulunan sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının TCK"nın 50. maddesi hükmüne göre adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiş olmakla birlikte, hapis cezasının ertelenmesinin düzenlendiği TCK"nın 51. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması,
3-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine vekalet ücreti takdir edilirken, katılanların isminin belirtilmemesi suretiyle infazda karışıklığa neden olunması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve cezanın hapse çevrileceğinin ihtarı yerine infazı kısıtlar biçimde ""ödenmeyen adli para cezasının tamamının sanıktan alınmasına"" karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii, katılan ... ile katılanlar ...ve ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; 03/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.