Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4465 Esas 2018/5097 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4465
Karar No: 2018/5097
Karar Tarihi: 13.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4465 Esas 2018/5097 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza dairesinin vermiş olduğu 2018/4465 E. ve 2018/5097 K. sayılı kararda, suçlamanın silahlı terör örgütüne üye olma olduğu ve TCK'nın 314/2, 3713 sayılı TMK'nın 3/1 maddesi delaletiyle 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63 hükümleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Hüküm Bölge Adliye Mahkemesince verilmiş ve temyiz edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, iddiaların tam şekilde tartışıldığı ve verilen kararın hukuka uygun olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmediği sonucuna varılarak, temyiz davası reddedilmiştir. Kanun maddelerine göre, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı TMK'nın 3/1 maddesi delaletiyle 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63 hükümlerine uygun şekilde mahkumiyet kararı verilmiştir.

16. Ceza Dairesi 2018/4465 E. , 2018/5097 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 3/1 maddesi delaletiyle 5/1,TCK"nın 53, 58/9, 63 hükmü uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.