20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1242 Karar No: 2017/6721
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1242 Esas 2017/6721 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/1242 E. , 2017/6721 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki dava vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Sdaha sonra davalı şirket tarafından satın alınmıştır. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın bir kısmının 2007 yılında kesinleşen tahdide göre orman olarak sınırlandırıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya davacısı (davalı) ise: tapuda şirket adına kayıtlı olan 10 sayılı parselin kısmen orman sınırları içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Yargılama sırasında yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince çalışmalar yapılmış ve 10 parsel, 114 ada 16 parsel sayısı altında ve 30.742,44 m2 yüzölçümüyle aynı nitelikte tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacı ... Yönetiminin davasının kabulü ile ve krokisinde (A1) harfi ile işaretli 4.351,25 m2, (A2) harfi ile işaretli 130,79 m2 ve (B1) harfi ile işaretli 3.311,76 m2"lik kısımlarının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, birleştirilen dosya davacısının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı/birleştirilen dosya davacısı Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil ile orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 10/08/2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidi ve 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu ise ilân edilerek 26.04.1975 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A1), (A2) ve (B1) harfleri ile işaretli bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de incelenen dosya kapsamına göre, mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdide göre (A1) ve (B1) harfli bölümlerinin orman sınırları içinde kaldığı, 1954 yılı hava fotoğrafında ve 1958 tarihli memleket haritasında ise (A1) ve (A2) harfleri ile gösterilen bölümlerinin yeşil alanda,
- 2 - 2016/1242 - 2017/6721
(B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen bölümlerinin ise orman sayılmayan alanda kaldığı belirtilmiş, mahkemece kesinleşen tahdide dayalı konumu dikkate alınarak hüküm kurulmuştur. Orman Yönetimi, kesinleşen tahdide dayanarak dava açmışsa da, birleştirilen davada davacı şirket tahdidin iptali istemiyle dava açtığına göre taşınmazın tahditten öncesinin araştırılması gerektiğinden, hükme esas alına orman bilirkişi raporuna göre ise taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumu dikkate alındığında (B1) harfli bölümünün her ne kadar tahdit sınırları içinde kalsa da öncesi itibariyle orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından bu bölüm açısından davacı ... Yönetiminin davasının reddine, birleştirilen dosya davacısı şirketin davasının ise kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde taşınmazın kesinleşen tahdide dayalı konumu dikkate alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı-birleşen dosya davacısı şirket vekilinin (B1) harfli alana yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/09/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.