14. Hukuk Dairesi 2020/1781 E. , 2021/788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17/09/2012 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/10/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında ... Projesinde mevcut B5 Blok 92 No"lu bağımsız bölümün 04.10.2010 tarihli noterde düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile davacı tarafından satın alındığını ve sözleşme gereğince tüm edimlerin yerine getirildiğini ancak taşınmazın süresinde teslim edilmediğini belirterek tapu iptal ve tescil talebi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00TL ecrimisil bedeli ile eksik ifadan dolayı 1.000,00TL bedel indirimi, mahkemece kabul edilmez ise davacının sözleşme gereğince taşınmazın satım bedeli olarak ödediği bedelin faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaatın tamamlanmasındaki gecikmenin müvekkil şirketten kaynaklanmadığını, ... Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasındaki ihtilaftan kaynaklandığını, davalının kusurunun bulunmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre sözleşmenin feshi halinde ayrıca bir kira bedeli talep edilemeyeceğini, eksik ifadan dolayı satış bedelinden indirim talebinin reddi gerektiğini, inşaata ocak ayından itibaren devam edileceğini ve bir yıl içinde bitirileceğini, müvekkilinin inşaatı bitirip hak sahiplerine teslim edeceğinden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine Dairemizin 05.03.2018 tarihli 2015/9408 Esas ve 2018/1657 Karar sayılı ilamı ile " 6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 2/c bendi uyarınca davalı ... ve Hizmetleri İşletmeleri A.Ş."nin kapatılmasına karar verildiği, dava 17.09.2012 tarihinde açıldığından mahkemece, 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5.maddesi ve 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16/1 maddesi doğrultusunda dava şartının mevcut olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla yine Dairemizin 02.05.2019 tarihli 2018/4810Esas ve 2019/3912 Karar sayılı ilamı ile "...davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan şirketlerden olmadığı karar düzeltme incelemesinde anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilerek 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun kayyımlık yetkisinin devri ve tasfiye başlıklı 19. maddesi uyarınca temsil kayyımı olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu atandığından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na müzekkere yazılmak sureti ile şirketin hukuki statüsünün tespit edilmesi ve kayyım sıfatının herhangi bir şekilde sona erip ermediği hususunun sorulması, temsil kayyımı sıfatı devam ediyorsa davanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na da yöneltilmesi gerektiği" gerekçesiyle bu defa değişik gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı şirketin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan bağımsız tüzel kişiliğinin devam ettiği, taraf ehliyetinin mevcut olduğu gerekçesiyle "davanın kısmen kabulüne; İstanbul İli, ... İlçesi, ... Köyü 1539 ada 2 parsel, B5 blok, 14.kat 92 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesciline, 1.000,00 TL gecikme tazminatının 500,00 TL"sine dava tarihinden itibaren, 500,00TL"sine de ıslah tarihi olan 15/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dava konusu taşınmaz henüz davacıya teslim edilmediğinden eksik ifa nedeni ile bedel indirimi talebinin reddine" karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (Yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Borçlar Kanununun 163. maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir. Tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedelin depo ettirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan bir dava, herhangi bir nedenle başka bir davayla birleştirilmiş olsa da, bağımsız dava özelliğini koruyacağından asıl ve birleştirilen davalar için ayrı ayrı hüküm tesis edilmesi gerekmektedir.
1-Somut olaya gelince; davacı eldeki davayı açtıktan 9 gün sonra İstanbul 6.Tüketici Mahkemesi"ne 26.09.2012 tarihinde açtığı dava ile 04.10.2010 tarihli sözleşme uyarınca taşınmaz satım bedeli olarak belirlenen 99.000,00TL"nin 39.000,00 TL"sini peşin olarak ödediğini, geriye kalan 60.000,00TL"nin senet olarak vadelendirildiğini, ancak taşınmaz 04.04.2012 tarihinde teslim edilmediğinden 15.08.2012 tarihli 15.000,00 TL ve 30.11.2012 tarihli 30.000,00TL bedelli senetler üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiş, eldeki dava ile arada hukuki ve fiili irtibat olması nedeniyle dosyaların birleştirilmesine karar verilmesi üzerine, eldeki davada mahkemece 03.12.2013 tarihli duruşmada İstanbul 6.Tüketici Mahkemesinin birleştirme kararı ve ilgili dosyasının okunduğu zapta geçirilmiştir. Ancak ne var ki birleştirilen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar tesis edilmeksizin hüküm tesis edilmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere birleştirilen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Öte yandan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tarafların edimlerini yerine getirdikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalı vekili duruşmada alınan beyanlarında sözleşmede kararlaştırılan 99.000,00TL satım bedelinin 54.000,00TL"sinin ödendiğini geriye kalan 45.000,00TL"nin ödenmediğini savunmuş, davacı açtığı menfi tespit davası ve temyize cevabında 54.000,00TL"nin nakit olarak ödendiğini, geriye kalan 45.000,00TL için iki adet senet tanzim edildiğini, menfi tespit davasında bu senetler için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, buna rağmen davalı tarafça icra takibi yapıldığını, şikayet üzerine takibin açılmamış sayılmasına karar verildiğini beyan etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme ekinde yer alan ödeme planında da 15.01.2011 tarihinde 39.000,00TL"nin peşin olarak ödeneceği ve ayrıca 39.000,00TL ile 60.000,00TL tutarlı iki adet senet tanzim edileceği belirtilmiş, bedelin tamamınının ödenip ödenmediği konusunda açıklama yapılmamıştır.
Hal böyle olunca sözleşmede satım bedeli olan 99.000,00 TL"nin 54.000,00TL tutarındaki kısmının ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmasa da geriye kalan 45.000,00TL"nin ödenip ödenmediği hususları ispatlanamamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş; bedelin ödediği hususunda davacıya delillerini sunması için süre verilerek bedelin ödendiği ispatlandığı takdirde tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne, bedelin tamamının ödendiğinin ispatlanamaması halinde kısmi ifa kuralı gereğince ödenmeyen kısmın depo edilmesi için davacı tarafa usulüne uygun süre verilerek süreye rağmen eksik bedelin depo edilmemesi halinde sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde değinilen yönler gözetilmeksizin eksik araştırma ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan