16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1528 Karar No: 2018/5093 Karar Tarihi: 13.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1528 Esas 2018/5093 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olma suçu ile ilgili TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanun'un 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Dosyanın incelenmesinde, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği tespit edildi. İddia ve savunmaların tam olarak sergilendiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşıldı. Sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davasının esastan reddedilerek hüküm onandı. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanmıştır: TCK'nın 314/2 (silahlı terör örgütüne üyelik), 62 (yardım ve yataklık), 53 (olasılık kastı), 58/9 (silahla birlikte suç işleme), 63 (suç niteliğini artıran haller) ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi (terörizmin önlenmesine dair kanun).
16. Ceza Dairesi 2018/1528 E. , 2018/5093 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.