10. Hukuk Dairesi 2018/3866 E. , 2018/7574 K.
"İçtihat Metni".....
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ..... vekilleri ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 31.01.2010 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının, hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan masraflardan oluşan kurum zararının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Temyize konu davada, mahkemece verilen önceki iki karar Dairemizce bozulmuştur. 01.06.2017 günlü ve ..... sayılı ikinci bozma ilamında; Davalılardan ..... ile bu şirketin işveren vekili ... asıl işveren,..... ile bu şirketin işveren vekili ... alt işveren sıfatına haiz olup, mahkemece ...... ve bu şirketin işveren vekili ...’ ın 3. kişi kabulü ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, 5510 sayılı Kanunun 23. madde koşulları oluştuğundan gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmadığı, bu kapsamda 5510 sayılı kanunun 23 ve 21/4 maddeleri uyarınca tarafların sorumluluğu belirlenerek karar verilmesi gerektiği, 5510 sayılı kanunun 21/4 maddesi uyarınca üçüncü kişi yönünden talebe konu tedavi masraflarının ve cenaze giderinin tamamının kusur karşılığının dikkate alınarak hüküm tesisi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararına uyulmuş ise de, bozma kararı gereği tam olarak yerine getirilmemiştir;
Önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere temyize konu davada, öncelikle çözümlenmesi gereken sorun, zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalıyı çalıştıran işveren ile diğer davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin saptanmasıdır. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davalılardan ..... ile bu şirketin işveren vekili ... asıl işveren,..... ile bu şirketin işveren vekili ... alt işveren olup, işveren vekilleri asıl işveren gibi Kurum zararından sorumludurlar. ..... ile ... ise üçüncü kişidir. Mahkemece bu tespit yapılmış ise de davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 23. maddesi ve 21. maddesine uygun hesaplama yapılmamıştır.
Mahkemece kararlara esas alınan ve kesinleşen tespite göre olayın meydana gelmesinde; davalılardan asıl işveren ..... ve Tic. A.Ş. % 25, asıl işveren vekili ....%5, alt işveren HMK ......%5 , üçüncü kişi ..... %25, üçüncü kişi ... %5, sigortalı ise %20 oranında kusurlu bulunmuştur. Dolayısıyla işveren davalıların toplam kusur oranı %50, üçüncü kişi davalıların toplam kusur oranı %30 olup, işveren ve 3. kişilere karşı teselsül hükümlerine göre açılan davada; 5510 sayılı Yasanın 23. madde şartlarının varlığı sabit olduğundan, gerçek zarar tavan hesabı yapılmaksızın, önceki bozma ilamında belirtilen ilkeler doğrultusunda 5510 sayılı kanunun 23 ve 21. maddeleri uyarınca davalıların Kurum zararından sorumlu olduğu miktarlar belirlenmelidir. Bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucu;
A) a) İşverenlerin 39.217,51 TL ilk peşin sermaye değerli gelirlerin (5510 sayılı kanunun 21/1. maddesi uyarınca sorumluluk oranı, işverenlerin toplam kusur oranına (%50) üçüncü kişilerin toplam kusurunun yarısının (%15) ilavesi ile % 65 olup, bu kusur oranına 5510 sayılı yasanın 23. maddesi uyarınca sigortalının kusurunun yarısının (%10) ilavesi ile ) %75"i olan 29.413,13 TL dan,
b) Üçüncü kişilerin 39.217,51 TL ilk peşin sermaye değerli gelirlerin (5510 sayılı kanunun 21/4. maddesi uyarınca sorumluluk oranı (işverenler (%50) ile 3. kişilerin (%30) toplam kusur oranının yarısı) %40’ı olan 15.687,00 TL’dan sorumlu oldukları hesaplanmakla,
Teselsül hükümleri doğrultusunda dava açılması nedeniyle; Peşin değerli gelirlerden 29.413,13 TL Kurum zararının, davalı üçüncü kişilerin sorumluluğu 15.687,00 TL ile sınırlı olmak üzere tahsili gerekmekte ise de taleple bağlı kalınarak 7.843,50 TL"nin gelir baplama onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili gerektiği,
B) İşverenlerin toplam 2.270,78 TL tedavi gideri ve cenaze masrafının (5510 sayılı kanunun 23. maddesi uyarınca toplam kusura sigortalı kusurunun yarısının ilavesi ile) %90’ı olan 2.043,70 TL"dan, üçüncü kişiler ise (toplam kusur oranında sorumlu olduklarından) %80’i olan 1.816,62 TL’dan sorumlu oldukları hesaplanmakla,
Teselsül hükümleri doğrultusunda dava açılması nedeniyle; tedavi gideri ve cenaze masrafından 2.043,70 TL Kurum zararının, davalı üçüncü kişilerin sorumluluğu 1.816,62 TL ile sınırlı olmak üzere tahsili gerekmekte ise de taleple bağlı kalınarak 454,16 TL’nın sarf ve tediye tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili gerektiği anlaşılmıştır. Mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ile davalılardan .... vekilleri ile ..."in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan . ......"e iadesine, 04.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
......