1. Hukuk Dairesi 2017/3658 E. , 2017/4442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL,KAL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece müdahalenin önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 2220 ada 6 parsel sayılı taşınmaza, davalının komşu parselde yaptığı vericinin taşırılması suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, taşan kısmın yıkılmasına ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı 5.000,00-TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının müdahalesinin haksız olduğu gerekçesiyle fen bilirkişilerinin raporlarında A harfi ile gösterilen 5,25 m2" lik bölüme davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, yapının taşan kısmın yıkılmasına ve el atılan yerin küçük olması sebebiyle ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 2220 ada 6 parsel sayılı taşınmazın (378,06 m², arsa) davacı ... adına 15.10.2007 tarihinde imar işlemi sonucu tescil edildiği, çekişmeli baz istasyonun inşa edildiği komşu 2220 ada 5 sayılı parselin ise dava dışı 3. kişiden davalı tarafından kiralandığı keşif neticesinde 5 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilen verici istasyonununun 5,25 m2’lik bölümünün dava konusu 6 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğu saptanmıştır.Bilindiği üzere; yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus M.K.’nun 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Ne var ki, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı yasanın l605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 sayılı İmar yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı, üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı sağlanmıştır.
Ayrıca aynı kanunun tanımlar başlıklı 5. maddesi; “ Yapı; karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir.” şeklindedir.
Somut olayda, 3194 sayılı İmar Kanunu 18. maddesinin uygulama yeri olmadığı açıktır. Bu durumda davalıya ait baz istasyonun davacı taşınmazına tecavüzlü olduğu gerekçesiyle 5,25m2’lik bölümüne ilişkin elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine
Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalı davada avukat marifetiyle temsil edildiğine ve mahkemece ecrimisil isteğinin reddine karar verildiğine göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gözetilmek suretiyle davalı lehine reddedilen ecrimisil bedeli esas alınmak suretiyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK." nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.09.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, müdahalenin meni , ecrimisil ve kal isteklerine ilişkindir.
Yerel mahkemece , müdahalenin meni ve kal talebi kabul edilmiştir.
Davacı 6 nolu parselin maliki, davalı ise komşu 5 nolu parselin kiracısıdır.
5 nolu taşınmaz üzerinde davalıya ait baz istasyonu bulunmaktadır. Yargılama sırasında yapılan keşifle bu baz istasyonunun 5,25m2 lik kısmının davacı taşınmazına taşkın olduğu belirlenmiştir.
Dosya kapsamı ile taşınmazların bulunduğu alanda imar uygulaması yapıldığı tapu kaydından anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusu baz istayonunun imardan önce yapılıp yapılmadığı konusunda bir araştırma yapılmamıştır. Bilindiği üzere imardan önce yapılan yapılar imar uygulaması ile bir başka taşınmazda kalır veya taşkın hale gelirse yapı bedeli ödenmeden yıkıma karar vermek mümkün değildir.
Davalı komşu 5 parsel sayılı taşınmaz malikinin kiracısı olduğuna göre, taşınmaz malikine teban ona verilen haklardan yararlanabilecektir.
Bu durumda mahkemece öncelikle imar uygulamasının ne zaman yapıldığı belirlendikten sonra taşkın yapının imar uygulamasından önce veya sonra yapılıp yapılmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır.
Anlatılan bu nedenlerle kararın bozulması gerekirken farklı gerekçeyle bozma yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.