20. Hukuk Dairesi 2016/1038 E. , 2017/6703 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile orta malı olarak tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın resmî belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin mera vasfı ile yapılan tespitinin iptali ile kadastro tespit tutanağında belirtilen miktar ve yüzölçümü ile orman vasfı ile adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/10/2012 gün ve 2012/10899-11551 E.K sayılı kararıyla Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dairece aynı gün incelemesi yapılan Dairenin 2012/10901 Esas (mahkemenin 2010/5 E. 2011/37 K. sayılı), Dairenin 2012/10902 Esas (mahkemenin 2010/7 E. 2011/38 K. sayılı), Dairenin 2012/10898 Esas (mahkemenin 2010/3 E. 2011/36 K. sayılı), Dairenin 2012/10899 Esas (mahkemenin 2010/8 E. 2011/39 K. sayılı) sayılı dava dosyalarının incelenmesinde; mahkemece hükme dayanak alınan raporu düzenleyen uzman orman bilirkişisi raporunda 1956 tarihli memleket haritası ile 1983 tarihli hava fotoğrafından söz etmektedir. Raporun eki olan memleket haritasının tarihi belirtilmediği gibi, 1956 tarihli memleket haritasının hazırlanmasında esas alınan ve altlık olarak kullanılan hava fotoğrafı getirtilmemiş ve 1983 tarihli hava fotoğrafı esas alınarak hazırlanan memleket haritasından da söz edilmemiş, ayrıca iade ile alınan ek raporda dahi bu eksiklik tam giderilmemiştir. Dosyada bir örneği bulunan 1956 tarihli memleket haritasında taşınmazın bir kısmı çalı rumuzlu yeşil alanda ve önemli bir bölümü beyaz renkli açık alanda kalmaktadır. Toprak ve örtü incelemesi yapan ziraat bilirkişi dahi taşınmaz üzerinde tilki kuyruğu tarla köpek papatyası adi ayrık, yumuşak başaklı kuş yemi, geven ve adi yonca gibi çayır ve mera bitkileri yanında tam olarak bu özellikleri taşımayan çok değişkenli bitki örtüsünden ve ayrıca orman öncüsü bitki örtüsü olan ağaçcık ve çalı formunda yabanî armut, kuşburnu, titrek kavak, sepetçi söğüdü ve ardıçtan söz etmektedir. Taşınmazın niteliği ve çok büyük yüzölçümü dikkate alındığında, bu tür bitki örtüsünün varlığı kaçınılmaz olacaktır. Dosyada bulunan fotoğraflarda da anlaşıldığı üzere, taşınmazın memleket haritasındaki kısmen çalı rumuzlu yeşil alanda gözükmesi dışında ormanı simgeleyen ağaç ve ağaçcık yoktur. Bu durumda, yörenin coğrafi özelliğine göre mera ağırlıklı olarak yetişen ve
gelişen bu tür vasıftaki bir taşınmazın orman olduğu düşünülemez. Bu nedenle; öncelikle, 1956 tarihli memleket haritasının hazırlanmasında esas alınan ve altlık olarak kullanılan hava fotoğrafı ve ayrıca 1983 tarihli hava fotoğrafına dayanılarak hazırlanan memleket haritası ilgili yerlerden getirtildikten sonra aşağıda belirtilen yöntemle eski ve yeni tarihli hava fotoğrafı üzerinde stereoskopik laboratuar incelemesi yapılmalı ve memleket haritalarında çekişmeli taşınmazın konumu saptanmalı, ayrıca memleket haritasının değerlendirilmesinde esas alınan ve okuma anahtarı olan lejandındaki işaretli rumuzlar dikkate alınmalı, memleket haritasında yeşil gözüken alanların çevrede kadastrosu yapılan ve kesinleşen orman parseli varsa bu orman ile bir bütünlük arzedip etmediği dikkate alınmalı, tüm bu hususlarda ayrıntılı ve açıklayıcı rapor alınmalı, bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir..." gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın reddi ile; dava konusu 122 ada 219 parselin tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5303 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.