11. Hukuk Dairesi 2016/4214 E. , 2017/2846 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/01/2016 tarih ve 2015/522-2016/40 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile fer"i müdahil ... ve ihbar olunan ... vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/05/2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davalı ... Bank A.Ş. vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada fer"i müdahil ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, temlik eden ..."ın ... A.Ş"nin ...-... Şubesi’ne 16.12.1999 tarihinde 12.700,00 TL, 15.12.1999 tarihinde ise 34.800,00 TL yatırdığını, bu mevduatın banka yöneticilerinin telkini ile off shore banka hesabına gönderildiğini, ...’ın 07.05.2015 tarihli temlik sözleşmeleri ile alacağını davacı ...’a devrettiğini, ... A.Ş"ye 22.12.1999 tarihinde el konulduğunu, akabinde ... güvencesi kapsamında olmadığı gerekçesi ile paranın ödenmediğini, ..."de kurulu bulunan ... Off Shore Ltd. adlı paravan bankaya havale edildiği görüntüsü verilerek, paranın ... Grubuna ait şirketlere aktarıldığını, ... A.Ş"nin sebepsiz zenginleştiğini, off shore bank üzerinden yapılan işlemlerin kanuna karşı hile olduğunu, bankalara olan güvenin, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, asıl davada 12.700,00 TL"nin 16.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, birleşen davada ise 34.800,00 TL"nin 15.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Bank A.Ş. ile fer"i müdahil ve ihbar olunan vekilleri asıl ve birleşen davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl davanın kısmen kabulüne, 12.200,00 TL"nin 16.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, birleşen davanın kabulüne, 34.800,00 TL"nin 15.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ile fer"i müdahil ... ve ihbar olunan ... vekilleri temyiz etmiştir.
1- Asıl ve birleşen dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa"nın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa"nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa"nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK"nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; asıl ve birleşen davaların açıldığı 13.05.2015 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa"nın yürürlükte olduğu, davacının alacaklarını temlik aldığı ...’ın ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işlemlerinin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekili ile fer"i müdahil ... vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
3- Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Temyiz isteminde bulunan ... Yardımlaşma Kurumu talebe konu davada ihbar olunan konumundadır. İhbar eden tarafın temsilcisi olarak davaya katılmamıştır. Karar başlığında davalı olarak gösterilmemiş, aleyhine de hüküm kurulmamıştır. O halde, ihbar olunan ... vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil ... vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.