
Esas No: 2010/3107
Karar No: 2010/6378
Karar Tarihi: 23.12.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3107 Esas 2010/6378 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
..., dahili davacılar ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Arhavi Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.11.2009 gün ve 52/161 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R AR
Davacı ... (...) dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında 293 ada 1, 3, 297 ada 5, 7, 25, 298 ada 1 ve 303 ada 11 sayılı parsellerin esasen miras bırakan babaları ... ...’ten mirasçılarına kaldığı halde mirasçılardan ...’in oğlu ... adına tespit ve tescil edildiklerini, tapu kayıtlarının oluştuğunu açıklayarak davalı ... adına bulunan tüm parsellere ait tapu kayıtlarının iptali ile muris ... ...’in veraset belgesindeki payları oranında tüm mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Dahili davacı olarak gösterilen ..., ... ve ... 16.6.2009 tarihli yargılama oturumunda; dava konusu taşınmazların muris ... ...’ten kaldığını, ölümüyle mirasçıları olan kendilerine geçtiğini, açılan davaya olurlarının bulunduğunu ve tüm mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Dahili davacı ... ise 2.7.2009 tarihinde yapılan keşifte açılan davaya olur verdiğini ve tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı ... dava konusu taşınmazların dedesi ... ...’ten babasına intikal ettiğini ve babası ...’in de kendisine devrettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/900 Esas, 2009/922 Karar sayılı veraset belgesindeki mirasçılarının payları oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Uyuşmazlık konusu 293 ada 1, 3, 297 ada 5, 7, 25, 298 ada 1 ve 303 ada 11 sayılı parsellerin kadastro tespitleri 3.10.2007 tarihinde davalı ... adına yapılmış olup, itiraz edilmeksizin 15.2.2008 tarihinde kesinleştikleri anlaşılmıştır. Tutanakların edinme sebebinde; 30 yılı aşkın bir zamandan beri aralıksız, çekişmesiz malik sıfatıyla ...oğlu...’in zilyet ve tasarrufunda iken taşınmazların tümünün 2001 yılında oğlu ...’e bağışlayarak hak ve alakasını kestiği gerekçesiyle davalı adına tespitlerinin yapıldığı belirtilmiştir. Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 8.7.2009 gün ve 2009/900 Esas, 2009/922 Karar sayılı ...’e ait veraset belgesinde mirasçılarının ..., ..., ..., ... ve ... olduğu belirlenmiştir. Veraset belgesinde ve davada yer alan kızların taşınmazların bulunduğu Dikyamaç köyü dışında ikamet etmeleri nedeniyle murisin tek erkek çocuğu olan ... tarafından taşınmazların kullanıldığı dosya kapsamı ve keşif tutanağı ile sabittir. Kadastro calışmaları sırasında ...’in tek başına köyde bulunması nedeniyle oğluna bağışladığı gerekçesiyle tespitlerin davalı ...’nin oğlu adına yapıldığı kanaatine varılmıştır. Muris ... 4.12.2001 tarihinde vefat ettiğine göre, terekesi TMK.nun 701 ve 702. maddeleri uyarınca elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin payı taşınmazların tamamı üzerinde söz konusu olur. Yine elbirliği mülkiyetinde kural olarak, terekeye dahil taşınmazlar üzerinde bir veya birkaç mirasçının sürdürdüğü zilyetlik tüm mirasçılar adına sürdürülmüş sayılır. Davalı ...’in babası ve mirasçı olan ... henüz sağ bulunduğundan terekeye göre davalı ... üçüncü kişi durumunda bulunmaktadır. Olayın oluş biçimi ve açıklanan somut olgular birlikte değerlendirildiğinde üçüncü kişi durumunda bulunan ...’in babası ve murisin mirasçısı ... adına taşınmazlar üzerindeki zilyetliği sürdürdüğünün kabulü gerekir. Yani davalı babasına tebaen (bağlı olarak) taşınmazlar üzerinde zilyetliği sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Kaldı ki, tereke malı olan taşınmazların nedeni ve gerekçesi açıklanmadan mirasçı ... tarafından tek başına oğluna bağışlaması da düşünülemez. Tüm taşınmazlar elbirliği mülkiyet hükümleri tabi olup, bir veya birkaç mirasçının tek başına terekeye tabi taşınmazları satması veya bağışlaması mümkün bulunmamaktadır. TMK. nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyetin söz konusu olduğu olaylarda tüm mirasçıların oybirliğiyle (birlikte) tasarrufi işlemleri yapma zorunluluğu vardır. Kadastro tutanaklarının kesinleştiği 15.2.2008 tarihinden davanın açıldığı 25.2.2009 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre henüz geçmemiştir. Kadastro tutanağının edinme sebebi ile davalının iddiasına göre, taşınmazları kendisine bağışlayan mirasçı ... 16.9.2009 günlü yargılama oturumunda; taşınmazların babasından kaldığını, kadastro sırasında rahatsız olduğunu, bu nedenle bilirkişilerin oğlu olan davalının adına yazdırdıklarını, kardeşlerinin yanında olmaması nedeniyle diğer kardeşleri adına tespitlerinin yapılmadığını, ancak şu anda davayı kabul ettiğini tapuların iptal edilerek diğer kardeşleri ile adına payları oranında yazılmasını istediğini bildirmiş ve beyanı HUMK.nun 151/son fıkrası gereğince imzasıyla onaylattırılmıştır. Ortada bağışın olmadığı davalının babasına ait bu beyanı ile sabittir.
Şu halde, saptanan bu hukuki ve somut olgular ile dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde mahkemece, dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle murisin veraset belgesindeki payları oranında tüm mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından davalı ...’in tüm temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.700,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 8.531,94 TL’nın temyiz edenden alınmasına 23.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.