14. Ceza Dairesi 2014/1702 E. , 2016/1167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
DÜŞÜNCE : Temyiz ret, düzeltilerek onama, bozma
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdurlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Duruşmadaki ifadelerinde mağdurların sanıktan şikayetçi olmadıkları gözetildiğinde yaşı küçük mağdurlara tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 317. Maddesi gereğince REDDİNE,
Sanığın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK"nın yargılama giderleri başlıklı 324/1. maddesinde yer alan “Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla devlet hâzinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir” hükmü ve aynı Kanunun 325/1. maddesinde yer alan “Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkum edilmesi halinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir” hükmü dikkate alındığında, davaya konu olayda katılan mağdura baro tarafından tayin edilen vekile ödenen vekâlet ücretinin yargılamanın yürütülmesi amacı ile yapılan bir harcama ve ödeme olması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve 5271 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanunlarda da mağdur için tayin edilen vekile ödenecek olan vekâlet ücretinin meccani olacağı veya sadece devlet hâzinesinden karşılanacağı veya sanık ya da bir başkasına yüklenemeyeceğine dair bir hüküm de bulunmaması karşısında, bu harcama ve ödemenin yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesi gerektiği anlaşıldığından, tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın mağdureyi soruşturma başlamadan kendiliğinden şahsına herhangi bir zarar dokunmaksızın serbest bıraktığı anlaşılmakla, hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükümde TCK"nın 110. maddesinin uygulanmaması,
Mağdure ..."ün aşamalardaki beyanlarında sanığın ilk aşamada çıkardığı bıçakla kendisini yaralayıp,"kendimi öldürürüm" dediği, mağdureye yönelik tehdit içerikli bir söz söylemediği, sanığın diğer mağdurlara yönelik yaralama kastıyla kuru sıkı tabanca ile 3-4 el ateş etmesi sonucunda mağdur ..."ın elinden yaralandığı, eylemlerin bu haliyle kasten yaralama ve kasten yaralama suçuna teşebbüs olduğu gözetilmeksizin tehdit suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
2011/759 sayılı emanet makbuzunda kayıtlı olan bıçak ile ilgili olarak bir karar verilmemesi,
Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.