
Esas No: 2015/16533
Karar No: 2016/4036
Karar Tarihi: 04.04.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16533 Esas 2016/4036 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.07.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı......... vekili ve davalı ..... mirasçılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı kooperatif davalı gerçek kişiler ile aralarında yaptıkları taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 15.08.2003 tarihinde tapu kütüğüne şerh edilmiş olmasına rağmen, davalıların 22.10.2007 tarihinde diğer davalı kooperatife resmi senet ile sattıkları 188 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerin iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ......, ..... ve ... vekili ve davalı ...... Kooperatifi vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Mahkemece 03.04.2014"de verilen karar, Dairemizin 2014/9529 esas ve 2015/974 karar sayılı ilamıyla; 05.08.2003 tarihli 06160 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olan ve iptal edilen payın bilirkişi vasıtası ile saptanarak açıkça hükümde gösterilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde dava konusu payın iptaline karar verilmesi doğru görülmediğinden bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak 05.08.2003 tarihli 06160 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olan ve iptal gereken payı 08.07.2015 tarihli bilirkişi raporuyla tespit ederek, davalılar ...., ..... ve ... adına intikal edecek 16.403,57 m2"ye tekabül eden 3/56 hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 08.07.2015 tarihli raporun karara eklenmesine kararı verilmiştir.
Hükmü davalılar ....., ...... ve ... vekili ve davalı ...... Kooperatifi vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Ayrıca, 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir. Aksi takdirde, hükmün infazı sırasında yeni bazı uyuşmazlıklar ortaya çıkar ve yeni bazı davaların açılması gerekebilir.
Somut olaya gelince; bozmaya uyulduğu halde, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Hüküm sonucunda iptal edilen payın hangi davalının payından hangi oranda iptal edilerek davacı adına tesciline karar verildiğinin açıkça gösterilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek infazda tereddüt doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.