Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15098
Karar No: 2017/2834
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/15098 Esas 2017/2834 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/15098 E.  ,  2017/2834 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasında görülen davada Mahkemesi’nce verilen 30/03/2015 tarih ve 2013/178-2015/224 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.05.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalılar vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı ..."nin diğer davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu ve 2000 yılında müvekkili şirkete başvurarak davalı şirketin maliki olduğu soğuk hava deposunu yangına karşı sigorta ettirmek istediğini, yapılan ekspertiz incelemesine güvenen müvekkilinin bu incelemede tespit edilen değer üzerinden taşınmazı sigorta ettiğini, daha sonra davalı şirketin 07.12.2001 tarihinde çıkan yangında sigortalı binanın tamamen hasara uğradığını bildirerek sigorta bedelini talep ettiğini, yapılan incelemeler sonucunda dolandırıldığını anlayan müvekkilinin sigorta bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalının müvekkiline karşı ihtiyati tedbir talepli itirazın iptali davası açtığını, anılan mahkemece müvekkilinin malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, açılan davanın reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, 16.04.2003 tarihli ilamı nedeniyle 2.150.659,41 TL ilam harcının 23.12.2003 tarihinde ödendiğini, harcın 30.11.2004 tarihinde geri alınabildiğini bu süre zarfından bu meblağın kullanma hakkından yoksun kalan müvekkilinin avans faizi oranına göre zararının 1.050.573,86 TL olduğunu, davalılar 30.11.2004 tarihinde temerrüde düştüklerinden dava tarihine kadar işlemiş fazi ile birlikte toplam 2.224.194,39 TL alacaklı olduğunu, temyiz harcının yatırılması nedeniyle uğranılan zararın toplam 626.928,98 TL, ihtiyati tedbir nedeniyle mevduatlarının kullanılmaması nedeniyle uğradıkları zararın toplam 3.666.063,81 TL olduğunu ileri sürerek, toplam ana para ve işlemiş faiz olmak üzere 6.517.187,19 TL zararlarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsiline karar verilmesi dava ve talep edilmiştir.
    Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı ..."nin kişisel sorumluluğu bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, ihtiyati tedbir dolayısıyla davacının zararının bulunmadığını, faiz oranlarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

    Mahkemece, yetkisizlik kararına yönelik bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından yangın rizikolarına karşı sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan davalı şirkete ait taşınmazda meydana gelen yangın nedeniyle davalı ... şirketinin sayılı davayı açtığı, 29.11.2002 tarihinde ihtiyati tedbir kararı alındığı, bilahare mahkemece verilen kararın bozulması üzerine 2004/433 esas sayılı dosya üzerinden davanın reddine karar verildiği, ihtiyati tedbirin 13.09.2004 tarihinde kaldırıldığı, verilen ihtiyati tedbir kararı üzerine 16.12.2002 tarihinde davacıya ait bankalarda bulunan mevduatını kullanmasını engellendiği, davacının 23.12.2003 tarihinde 2.488.703,66 TL olarak gecikme faizi ile birlikte mahkeme ilam harcını ödediği, temyiz harcı olarak 719.415 TL ödeme yaptığı, bloke edilen para nemalandırılarak muhafaza edildiğinden davacının bundan dolayı zararının bulunmadığı, haksız olarak alınan ve uygulanan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı mahkeme ilam harcı ve temyiz harcından dolayı toplam 3.798.365,93 TL zararının bulunduğu, davalı ..."nin sigorta poliçesi ve mahkeme kararı ile ilgisinin bulunmadığı, sadece şirket yöneticisi olması nedeniyle haksız fiilden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile 100.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle davalı ... tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalı ..."ye yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın anılan davalı yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı şirket vekilinin temyizlerinin incelenmesine gelince dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Kural olarak, ihtiyati tedbir isteyen tarafın bu tedbiri haksız olarak koydurduğu anlaşılırsa, karşı taraf veya üçüncü kişi, bu haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğradıkları zararın ödenmesini, ihtiyati tedbir koydurmuş olan taraftan ayrı bir tazminat davası ile isteyebilir. Haksız ihtiyati tedbir koydurtmuş olan tarafın bundan doğan zararla sorumlu tutulabilmesi için, ihtiyati tedbiri kötüniyetle istemiş ve koydurmuş olması veya bunda her hangi bir ihmalinin bulunması şart değildir. İhtiyati tedbir haksız ve bundan da bir zarar doğmuş ise, bu haksız ihtiyati tedbiri koydurtmuş olan taraf, kusurlu olmasa bile bundan zarar gören karşı tarafa veya üçüncü kişiye tazminat ödemekle yükümlüdür. Zira haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan maddi tazminat sorumluluğu kusursuz sorumluluktur
    Somut olayda, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı vekili, davalı şirkete ait soğuk hava deposunun yangın rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alındığını, 07.12.2001 tarihinde depoda çıkan yangın nedeniyle sigorta bedeli talep edildiğini, yapılan incelemeler sonucunda dolandırıldığını anlayan müvekkilinin sigorta bedelini ödememesi üzerine müvekkili aleyhine icra takibine girişildiğini, takibe itiraz edilmesi üzerine davalı tarafça müvekkiline karşı davanın kısmen edilmesi üzerine müvekkilince ilam harcı ve temyiz harcı ödenmek suretiyle temyiz edilip Yargıtay"ca müvekkili lehine bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine dair verilen kararın kesinleştiğini,16.04.2003 tarihli ilamı nedeniyle 2.150.659,41 TL ilam harcının 23.12.2003 tarihinde maliyeye ödendiğini, harcın 30.11.2004 tarihinde geri alınabildiğini bu süre zarfında bu meblağın kullanma hakkından yoksun kalan müvekkilinin avans faizi oranına göre zararının 1.050.573,86 TL olduğunu, davalılar 30.11.2004 tarihinde temerrüde düştüklerinden dava tarihine


    kadar işlemiş fazi ile birlikte toplam 2.224.194,39 TL alacaklı olduğunu, anılan kararı temyiz etmek için de temyiz harcı yatırılması nedeniyle uğranılan zararın toplam 626.928,98 TL olduğunu, ihtiyati tedbir nedeniyle mevduatlarının kullanılmaması nedeniyle uğradıkları zararın toplam 3.666.063,81 TL olduğunu ileri sürmüş olup mahkemece, bloke edilen para nemalandırılarak muhafaza edildiğinden davacının bundan dolayı zararı bulunmadığı, ancak davacının mahkeme ilam harcı ve temyiz harcından dolayı toplam 3.798.365,93 TL zararının bulunduğu gerekçesiyle davacının mevduatlarını kullanılmaması nedeniyle talep ettiği bu kalem yönünden talebinin reddine, ilam harcı ve temyiz harcından dolayı davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olup davacı vekili mevduatının kullanılamamasına yönelik kalem yönünden temyiz talebinde bulunmamıştır.
    Yukarıda açıklanan ilke uyarınca haksız ihtiyati tedbir halinde zarar doğmuş ise, bu haksız ihtiyati tedbiri koydurtmuş olan taraf, kusurlu olmasa bile bundan zarar gören karşı tarafa veya üçüncü kişiye tazminat ödemekle yükümlü olacak ise de somut uyuşmazlıkta dava konusu edilen, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle zarar olmayıp taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında hükmedilen karardan dolayı ödenmek zorunda kalınan ilam harcı ve temyiz harcına yönelik olması nedeniyle işbu davada talep edilmesinin mümkün bulunmamasına göre mahkemece ilam harcı ve temyiz harcına yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ..."ye yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın anılan davalı yönünden ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı şirket yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi