11. Hukuk Dairesi 2016/12807 E. , 2017/2832 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.05.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı ... vekili u ile davalılardan ... vekili dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 07.01.1999 tarihli 954 sayılı yazısı ile ..."ye devredildiğini, 07.01.1999 tarihli ..."ye devir kararı itibariyle düzenlenen bilançoda belirlenen zararın banka hisse senetlerinin %100"ünün nominal değerine tekabül eden otuz tirilyon tutarındaki kısmının devralınarak, banka hisse senetlerinin Fon adına şirket pay defterine kaydedildiğini, yönetim kurulu üyeliklerine davalıların atandığını, 08.01.1999-31.12.1999 döneminde görev yapan yönetim kurulu üyeleri ile denetçiler ve 2000 yılında görev yapanların 17.01.2001 tarihli genel kurul toplantısında 2000 yılı için 21.03.2001 tarihli olağan genel kurul toplantısında ibra edildiklerini, ... Yönetim Kurulunun 15.06.2001 tarihli 346 sayılı kararı ile 28.12.2001 tarihli olağanüstü genel kurulunda seçilen özel murakıbın raporunda konuya ilişkin u tarafından yapılan soruşturmanın ./..
devam ettiğinin belirtilmesi nedeniyle ..."ın yılındaki görevinden dolayı ibrasına ilişkin olarak TTK"nın 380. maddesi uyarınca sorumluluğunun düzenlenecek rapor çerçevesinde belirlenmesi ve buna göre işlem yapılmasına karar verildiğini, raporunda, ... tarafından 07.01.1999 tarihinde yönetim kuruluna atanan başkan ve üyelerin 25.02.1999 tarihli kararı ile alacak takiplerine ilişkin dosyaların hangi durumda olduğunun belirlenmesi için bir hukuk müşaviri ile anlaşma yapılması konusunda genel müdürlüğe yetki verilmesinin kararlaştırıldığı ve bu karara dayanılarak banka genel müdürü ile. arasında imzalanan sözleşmelerde kararlaştırılan ücretlerin makul ölçüleri aştığı, istenen hukuki desteğin boyutlarının belirlenmediği, öneri alma yöntemiyle rekabet mekanizmasının çalıştırılmadığı, büro personeli ulaşım ve konaklama giderleri,
ikramiye gibi ödeme kalemlerinin belgelendirilmesinin aranmadığı ve bu sözleşmeler uyarınca icra takiplerinden toplam kredilerin yaklaşık % 1"i oranında tahsilat yapılabildiği, hukuk bürosuna 25.02.1999-31.12.2000 tarihleri arasında çok yüksek miktarda ücret, ikramiye, kar payı adı altında 1.671,851 USD ve 30.000.000 TL ödeme yapıldığı, bu sözleşmelere dayanak yönetim kurulu kararlarında davalıların imzasının bulunduğu gerekçesiyle 4389 Sayılı Bankalar Kanununun 14/7. maddesi uyarınca 17.01.2001 ve 21.03.2001 tarihli olağan genel kurul toplantısında davalılar hakkında verilen ibra kararlarının iptaline, bankanın uğradığı toplam 617.075,88 TL zararın 09.09.1999 tarihinden işleyecek cari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın zamanaşımından ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre banka yönetimine getirilen davalıların bankanın çok yüksek meblağda bulunan ve tasfiye edilmesi gereken alacaklarının tahsili ve tasfiyesinin sağlanması amacıyla her türlü idari ve hukuki yola başvurması konusunda yetkilendirildikleri, davalıların tahsilatı hızlandırmak amacıyla bir aylık yaptıkları avukatlık ücret sözleşmesinden sonra ... tarafından alacakların tasfiyesi için her türlü hukuki yola başvurması için talimat verildiği ve Fonun bu talimatı içeren yazısı üzerine avukatlık sözleşmelerinin yenilendiği, süresinin uzatıldığı, bu uygulamadan Fonun haberdar olduğu, bu sözleşmelerin yönetim kurulu karar defterinde yer aldığı, yapılan ödemelerin bankaların ticari defterlerinde muhasebeleştirilmiş olduğu, sözleşmelerin ve hukuk bürosuna yapılan ödemenin gizlenmesi gibi bir durum mevcut olmadığı gibi bu ödemelerin o dönemdeki vekalet ücreti rayiçlerine uygun bulunduğu, makul seviyeyi aşmadığı, banka tarafından yapılan genel kurullarda sözleşmelerin yapıldığı dönemdeki faaliyetler nedeniyle genel kurullarda ibra kararlarının verildiği, davacı tarafından 10.07.2001 ve 21.03.2001 tarihli genel kurullardaki ibra kararlarının iptali ve bu kapsamda zararın tazmini istenmiş ise de Bankalar Yasasının 14/7. maddesi gereğince Fon tarafından banka yönetimine atanan davalıların ibrasının ... tarafından yapılmış olması nedeniyle artık bu ibraların iptalinin istenemeyeceği, anılan düzenlemenin ..."ye devredilmeden önceki banka yönetim kurulu ve denetçileri için getirilen bir düzenleme olduğu, 6762 sayılı TTK"nın 380. maddesindeki bilançonun tüm hususları içermediği ve yanlış bilgileri ihtiva ettiği koşulunun da somut olayda gerçekleşmediği, ..."nin atadığı yöneticilere karşı 4389 Sayılı Yasanın 24/6. maddesi çerçevesinde başvurulabileceği bu konumda bulunan yöneticilere doğrudan dava açılamayacağı, bu kişilere karşı açılacak davanın ..."ye yöneltilmesi gerektiği ve ancak ortada mevcut bir mahkeme kararına dayanılarak ... tarafından adı geçenlere rücu davasının açılabileceği, işbu davada böyle bir durumun da olmadığı, ibraların iptalini gerektirecek şartların oluşmadığı ve ücret sözleşmesine göre yapılan ödemelerin fahiş olmayıp banka kayıtlarında aynen yer aldığı, Fonun bilgisi ve talimatı dahilinde bu işlerin yürütüldüğü, ceza mahkemesince yapılan yargılama ile ödemelerin Avukatlık Kanunu kapsamında o dönemde hak edilen vekalet ücretlerinin altında kaldığı hususunun sübuta erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
./..
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ..."a verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, alınmadığı anlaşılan 136,00 TL temyiz başvurma harcı ile 31,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve Nur Aydınlıoğlu"ndan alınmasına, 11/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.