Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16257 Esas 2018/8795 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16257
Karar No: 2018/8795
Karar Tarihi: 08.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16257 Esas 2018/8795 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/16257 E.  ,  2018/8795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 23.05.2009 tarihinde, davalıların işleten ve sürücüsü olduğu aracın dava dışı sürücü idaresindeki davacının yolcu olarak bulunduğu araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacının yaralandığını ve sakat kaldığını, davalı sürücü Necdet"in asli kusurlu olduğunu, dava dışı sigorta şirketine karşı açılan maddi tazminat davasının kabulüne karar verildiğini, sigorta şirketinin zarardan temerrüt tarihinden itibaren sorumlu olması nedeniyle davalı işleten ve sürücünün kaza tarihi ile sigorta şirketinin temerrüt tarihi arasındaki tazminata işleyecek faizden sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 11.060,92 TL. maddi tazminat faiz alacağının dava tarihinden itibaren avans faizi ile, 50.000,00 TL manevi tazminatın ise, olay tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 7.544,16 TL. faiz alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacak faiz talebine ilişkin olduğundan, alacağa faiz işletilmesine yer olmadığına, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin
    talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece her ne kadar BK. hükümlerine aykırı olarak faiz alacağına faiz yürütülmüş ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle faiz alacağı (maddi tazminata kaza tarihi ile temerrüt tarihi arasında işletilmesi gereken) ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece hükmedilen faiz alacağı yönünden, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 7. bendi hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; “Davacı yararına hükmedilen faiz alacağı yönünden; davada kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, "ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.