22. Hukuk Dairesi 2018/12743 E. , 2018/20819 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar... İnş. Nak. Ltd. Şti. ile ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin ... sözleşmesinin haklı ve geçerli bir sebep bulunmadan feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğiyle işe iadesine karar verilmesini ve buna bağlı mali haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 28/02/2017 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar... İnş. Nak. Ltd. Şti. ile ... vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, fesih tarihi itibariyle davacının işyeri sendika temsilcisi olduğu anlaşılmaktadır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun 24/1. maddesinde “İşveren, işyeri sendika temsilcilerinin ... sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez.” hükmü bulunmaktadır. Davalılarca, haklı fesih savunması ileri sürülmüş ise de, anılan kanun hükmü uyarınca fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması şarttır. Davacının ... sözleşmesi, yazılı fesih bildirimi yapılmadan sona erdirildiğinden fesih geçersizdir. Bu sebeple, Mahkemece, feshin geçersizliği ile davacının alt işveren şirket işyerinde işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ayrıca, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunması gerekçesiyle, mali sonuçlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabul edilmesi de dosya kapsamına göre yerindedir.
Ancak, işe iade davasının bir tespit davası olmasına göre, mali sonuçlar hakkında tespit hükmü kurulması gerekirken, tahsil hükmü tesis edilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca hüküm sonucunun, “2” numaralı bendinde belirtilen mali haklar bakımından, temsilcilik süresinin aşılmaması gerektiğinin hüküm sonucunda yazılmaması bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıda açıklanan hatalı hususlar bozma sebebi ise de, hataların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm sonucunun “2” ve “3” numaralı bentlerinin tamamen silinerek, yerlerine;
“2-Davacının temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının, davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gerektiğine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren altı ... günü içinde davacının işe başvurması şartıyla, altı ... günü içinde işe başlatılmaması halinde, ... ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer haklarının temsilcilik süresince davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gerektiğinin tespitine” bentlerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/10/2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.