20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3820 Karar No: 2017/6688 Karar Tarihi: 21.09.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3820 Esas 2017/6688 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/3820 E. , 2017/6688 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesinde; 113120 Ada Yönetimince blok masrafları için avans toplama yetkisinin bulunmamasına rağmen Eylül veya Ekim 2013 tarihinde blok giderleri için 50 TL aidat avansı, 50 TL yakıt avansı alınmasına karar verildiğini, ödemeyenler için faiz işletildiğini, yine ada yönetimince yetkisi bulunmamasına rağmen 2015 yılı için bütçe ve aidat belirlemesi yapıldığını belirterek alınan bu kararların yok sayılmasına ve haksız yere işletilen faizin iptal edilerek borçlu olmadığının tespitine karar verilerek buna ilişkin belgenin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece Ada Temsilciler Kurulunun 27/07/2013 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantı Kat Malikleri Kurulu Karar Tutanağının incelenmesinden 2013 Ağustos ve Eylül ayları için 50,00 TL aidat için avans alınmasına karar verildiği, 634 sayılı Kanunun 32 ve 33. maddeleri uyarınca kararın öğrenilmesinden itibaren her halükarda 6 ay içerisinde kararın iptali için dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2 maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi mevcuttur. 634 sayılı Kat Mülkiyeti kanununun 5711 sayılı Kanunla değişik 33. maddesi "Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz” hükmünü içermektedir. Davacı, 27.07.2013 tarihli toplantıda alınan 2013 yılı Ağustos ve Eylül aylarında avans toplanmasına dair kararın iptalini 12.03.2015 tarihli dava dilekçesi ile talep ettiğinden, toplantıda alınan kararlar iptal edilinceye kadar geçerli kararlar niteliğinde olup kararların yok hükmünde olmasını veya mutlak butlanla hükümsüz sayılmasını gerektiren bir neden de bulunmadığından, anılan madde uyarınca 6 aylık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açılmış davadaki bu talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoksa da davacının dava dilekçesindeki haksız yere işletilen faizin iptal edilerek borçlu olmadığının tespitine karar verilerek buna ilişkin belgenin verilmesine ilişkin diğer talepleri hakkında inceleme yapılmaması ve bu talepler hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/09/2017 gününde oy birliği ile karar verild