Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/8416
Karar No: 2011/28601

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/8416 Esas 2011/28601 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Alacaklı tarafından başlatılan takipte borçlu, imza itirazında bulunmuş ve icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi raporlarına göre imzaların borçluya ait olup olmadığı tespit edilememiştir. İcra mahkemesi, alacaklı lehine yararlanılacak bir durum olmadığı halde kötü niyeti veya ağır kusuru olduğu gerekçesiyle alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmetmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, İİK'nun 170/4. maddesi uyarınca alacaklının kötü niyeti veya ağır kusurunun kesin olarak kanıtlanmadığına dikkat çekerek mahkeme kararını bozmuştur.
İİK'nun 170. ve 68/a maddelerinde, imza incelemesi yapılırken HUMK'un bilirkişiye ait hükümleri ile 309.maddesinin 2-3-4.fıkraları ve 310,311,312.maddeleri hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. İİK'nun 170/3. maddesinde inkar edilen imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması halinde itirazın reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır. İİK'nun 170/4. maddesi ise imza itirazının kabulü halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru olan alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini öngörmektedir.
12. Hukuk Dairesi         2011/8416 E.  ,  2011/28601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/02/2011
    NUMARASI : 2007/974-2011/112

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
    2)Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir. İİK.nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasında ise "imza tatbikinde HUMK"nun bilirkişiye ait hükümleri ile 309.maddesinin 2-3-4.fıkraları ve 310,311,312.maddeleri hükümleri uygulanır" hükmü yer almaktadır.
    İİK.nun 170/3.maddesinde inkar edilen imzanın  borçluya ait olduğu anlaşılırsa itirazın reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır. Senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunun ispat külfeti, senedi elinde bulunduran ve takip konusu yapan, bir başka anlatımla imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK"nun 26.4.2006 gün ve 2006/12-259 E, 2006/231 K. sayılı kararı). İcra mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesinde, imzaların basit tersimli olması nedeniyle borçluya ait olup olmadığının tespit edilememesi, imza itirazının kabulü bakımından yeterli ise de, İİK.nun 170/4.maddesinde, imza itirazının kabulü halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi öngörüldüğünden, raporda yer alan bu  belirsizliğin alacaklı lehine yorumlanması ve alacaklı aleyhine inkar tazminatına ve para cezasına hükmedilmemesi gerekmektedir.
    Somut olayda borçlu, kendisine gönderilen örnek (10) nolu ödeme emrine karşı vekili aracılığıyla icra mahkemesine süresi içerisinde imzaya ve borca itirazda bulunmuş, daha sonra da 13.5.2008 tarihli dilekçesi ile alacaklı hakkında takibe konu senetlerle ilgili olarak resmi evrakta sahtecilikten dolayı sanık sıfatı ile 22.04.2008  tarihinde Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığını, adı geçen mahkemenin 2008/159 E. sayılı dosyası üzerinden iddianamenin kabul edildiğini bildirmiştir. Alacaklı ise, borçlunun 13.11.2007 tarihli haciz tutanağında borcu kabul ettiğinden dolayı davanın reddini talep etmiştir.
    Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca aldırılan 31.3.2008 tarihli bilirkişi raporunda
     senetlerde borçluya atfen atılı bulunan imzaların borçlunun elinden çıkmadığı, ancak senetlerdeki yazıların borçluya ait olduğu belirtilmiştir.
    İcra mahkemesince aldırılan 1.5.2008 tarihli bilirkişi raporunda da, senetlerde atılı bulunan imzaların borçlunun eli ürünü olmadığı bildirilmiştir. Rapora itiraz üzerine düzenlenen 6.7.2010 tarihli Adli Tıp Kurumu mütalaasında ise takibe konu senetlerde atılı bulunan imzaların teşhise götürecek önemli materyeller içermeyen, basit tersimli, polimorf ve gramelerden ibaret imzalar olması nedeniyle, borçlu eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Rapora her iki tarafça itiraz edilmiş olup, alacaklı vekilinin itirazı doğrultusunda imza incelemesine esas yeni belgeler eklenerek dosyanın tekrar Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, Adli Tıp Kurumunun 14.1.2011 tarihli mütalaasında, önceki raporda yer alan gerekçelerle, imzaların borçlunun eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği yönünde görüş bildirilmiştir.Gerek mahkemece aldırılan bilirkişi  raporları, gerekse Cumhuriyet Savcılığınca alınan rapor ile, senetlerde atılı olan imzaların, ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından borçluya ait  olduğu kanıtlanamadığından imzaya itirazın kabulü doğru ise de, mevcut raporlar gözönüne alındığında, İİK"nun 170/4.maddesi gereğince alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu sübuta ermediği halde mahkemece, alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi