BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/582 Esas 2022/728 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2022/582
Karar No: 2022/728
Karar Tarihi: 12.12.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/582 Esas 2022/728 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/582 Esas
KARAR NO : 2022/728
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ :12/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten ... plakalı aracı kiraladığını, aracın 15.03.2022 tarihinde vale personeli olan ... 'ün kullanımındayken kaza meydana geldiğini, müvekkili şirket ile müvekkili şirketin aracı teslim ettiği ... arasında Türk Borçlar Kanununa göre saklama sözleşmesi kurulduğunu, somut olayda otopark hizmeti veren ... ve vale personelinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, aracı park alanı dışında kullanarak mevzuata ve trafik kurallarına aykırı davrandığını, müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, aracın sahibi davalının müvekkiline 885,00-TL ve 325.000,00-TL bedelli faturaları gönderdiğini, iki fatura bedelinin davalı tarafından ... sisteminden otomatik olarak tahsil edildiğini, davalının araca ... Sigorta şirketinden sigorta poliçesi yaptırdığını, sigorta bedelini de aracı kiralayan müvekkilinin araç kira bedeline yansıttığını, buna rağmen müvekkilinin sigorta poliçesinden yararlanmasının engellendiğini, davalı şirketin ilgili sigortaya hasar bildiriminde bulunması için davalı ile görüşüldüğünü ancak davalının ilgili sigortaya hasar bildiriminde bulunmadığını, faturalara dayanılarak ... sisteminden otomatik olarak tahsil edilen bedellerin iadesi için davalı aleyhine .... İcra Müdürlüğünün 2022/... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğunu, uzun süreli araç kiralaması söz konusu olduğunu ve taşınır kiralamalarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğunu, pasif husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, ... plakalı aracın davacının sorumluluğu ve zilyetliği altında iken 16.03.2022 tarihinde Kullanıcı Kriterlerine uygun davranılmayarak ağır surette hasarlandığını, aracın rayiç bedelinin çok altında ve hasarlı haliyle 28/04/2022 tarihinde üçüncü kişiye satıldığını, aracın hasarsız rayiç bedeli ile mevcut hasarlı haliyle satış bedeli arasındaki 751.900,00 TL'lik farkın müvekkili şirketin zararını oluşturduğunu, tahsil edilemeyen kısım için müvekkili şirketin alacaklı olduğu icra dosyasına davacı tarafça itiraz edildiğini, herhangi hasarlanmada müvekkili şirketin muhatabının hasarlanmaya sebebiyet veren kişiler değil kiracılar olduğunu, davacının söz konusu tutarın ... unvanlı şirketten talep edebilecekken müvekkili şirketten talep etmesinin hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, ... unvanlı şirketin mevzuata uygun şekilde sigortasının mevcut olmadığını, kaza anında sürücü olan şahsın ... şirketinin çalışanı olmadığı yönünde de bilgi edinildiğini, davacıdan DBS yolu ile tahsil edilen kısmi tutarın sözleşme şartlarına uygun olarak tahsil edildiğini, DBS sistemi ile alınan tutar harici tutarın İstanbul ... İcra Müdürlüğünün 2022/... Esas sayılı dosyasından tahsil edilmeye çalışıldığını ancak davacının haksız bir biçimde itirazda bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce .... İcra Müdürlüğünün 2022/... Esas sayılı dosyasının UYAP çıktılarının alınarak, dosyamızın içerisine alındığı, poliçe celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının .... İcra Müdürlüğü'nün 2022/... Esas sayılı dosyasında 325.000,00-TL asıl alacak, 885,00-TL asıl alacak olmak üzere toplam 32.885,00-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 07/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 09/06/2022 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, dava İİK'nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kiralanan araçta meydana gelen hasar tazmin bedeli ile çekici bedeline ilişkin davalı yanca DBS sisteminden haksız çekilen miktarın iadesi/tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup 115. madde gereğince de Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Bilindiği üzere; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, uyuşmazlığın taraflar arasındaki kiralanan araca gelen zarardan kaynaklandığı, kiralanan araçta meydana gelen hasar tazmin bedeli ile çekici bedeline ilişkin DBS sisteminden haksız çekilen miktarın davalıdan tahsil edilerek iadesi istemiyle işbu davanın ikame edildiği, kiralanana yönelik zarardan kimin ne kadar sorumlu olacağının tespiti gerektiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesinde sulh hukuk mahkemeleri'nin görevi belirlenmiş olup buna göre "kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara" bakma görevi sulh hukuk mahkemesine aittir. Kira ilişkisi söz konusu olduğunda tarafların tacir olup olmadıklarının da önemi yoktur. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/194 Esas, 2021/189 Karar sayılı emsal ilamı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/1521 Esas 2019/363 Karar emsal ilamı) Bu nedenle eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4/1-a. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesine aittir.
Bu nedenlerle davanın görev şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Yasanın 114/1-c maddesi ve 115/2. maddesi gereğince görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3-6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde ... Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2022
Katip ... Hakim ...
e-imza e-imza
