14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12485 Karar No: 2016/3997 Karar Tarihi: 04.04.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12485 Esas 2016/3997 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/12485 E. , 2016/3997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.07.2013 gününde verilen dilekçe ile kadastro paftasında dere olarak gösterilen yerin kadim yol olarak paftasına işlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili, davacının maliki olduğu 981 parsel ile 848 parsel sayılı taşınmaz arasında kadimden beri mevcut olan yolun paftaya işlenmediğini, kadim yolun tespiti ile paftaya işlenmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, çekişmeli yerin kadastro paftasında dere olarak gösterildiğini, derelerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 09.06.2014 tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları jeoloji mühendisinin 18.06.2014 tarihli raporu ve 13.11.2014 tarihli ek raporu gereğince dava konusu ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide sarı renk ile belirtilen alanın, "kadim yol" olması nedeniyle davanın kabulüne, "kadim yol" olduğunun tespitine, paftasında "dere" olarak gösterilen yerin "kadim yol" olarak paftasına işlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dere yatakları ile derenin etki alanında kalan yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerdir. Dosya içerisindeki kadastro paftasında dava konusu yerin dere işareti konulmak suretiyle dere olarak gösterildiği görülmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/c maddesi gereğince; "Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir..." Bu nedenle dava konusu ve 10.06.2014 tarihli keşif krokisinde sarı renkle gösterilen devletin hüküm ve tasarrufu altındaki derenin bir kısmının yola terki doğru değildir. TMK"nın 715. maddesi gereğince de bu tür yerler özel mülkiyete konu olamaz. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.