11. Hukuk Dairesi 2015/13070 E. , 2017/2813 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/04/2015 tarih ve 2014/384-2015/313 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacılar vekili, müvekkil şirketin % 50"şer ortak ve münferit yetkili müdürlerinin ... ve davalı ... olduğunu, yine şirket dışından ..."ın münferit yetkili müdür olarak atandığını, 05.03.2010 tarihinde davalı ..."ın 1.000.000 TL şirket hesabından çekerek hesabına aktardığını ileri sürerek, 1.000.000 TL"nin faiziyle birlikte iadesini talep ve dava etmiş, birleşen davaların ise reddini istemiştir.
Birleşen davada (2011/311 Esas) davacı ... vekili, davalı şirketin 04.05.2007 tarihinde tescil edildiğini, 2007-2010 arası kar payı ödemesi yapmadığını ileri sürerek, kar payı oranlarının tespitini, davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir.
Birleşen diğer davada ise (2011/311 Esas) davacı ... vekili, şirketin petrol istasyonu yapmak için ... firmasından teklif aldığını, buna göre tesisin 400.000 TL"ye mal olacağını, davalı ..."ın inşaat mühendisi olması nedeniyle daha düşük fiyata tesisi mal edeceğini belirtiğini, ancak istasyonun daha büyük miktara yapıldığını, bu surette şirketin zarara uğratıldığını ileri sürerek, davalının şirketi uğrattığı zararın tespitini, zararın davalıdan tahsil edilerek şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacı şirket yetkilisi ..."ın oğlu ..."ın 02.01.2014 tarihli dilekçeyle davadan feragat beyanında bulunduğu ve mevcut vekili azlettiği, ..."ın şirketi tek başına temsil ve ilzam yetkisi olduğu, ancak şirket müdürlerinden birinin ortaya koyduğu dava açma iradesini diğer şirket müdürünün bertaraf etme yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle şirket müdürü ..."ın davadan feragat edemeyeceği gibi diğer şirket müdürü davacının atadığı vekili de azledilemeyeceği, aksinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı, diğer yetkili müdür davalı ... tarafından şirkete atanan ve feragatin kabulü gerektiğini ifade eden Av. ..."ın da beyanına itibar edilemeyeceği, böyle bir durumun TMK"nın 2. maddesine aykırı olduğu, kapsamında hukuk düzeni tarafından korunmayacağı, davalı ..."ın 05.03.2010 tarihinde şirket hesabından 1.000.000 TL çekerek şahsi hesabına aktardığı, yargılama devam ederken 450.000 TL"nin şirkete iade edildiği, halen davalı uhdesinde bulunan 545.000 TL"nin tahsili gerektiği gerekçesiyle , birleşen 2011/311 esas sayılı davada şirketin kar payı dağıtılmasına ilişkin olarak karar almadığı, 2011/324 esas sayılı davada petrol istasyonu yapımı sırasında şirketin zarara uğratılmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 300.000,00 TL"nin yargılama aşamasında 08/03/2011 tarihinde ödendiği anlaşılmakla işbu paranın şirketin hesaplarından çekildiği tarih olan 05/03/2010 tarihinden itibaren 08/03/2011 tarihine kadar işlemiş avans faizinin davalı ..."dan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, 105.000,00 TL"nin yargılama aşamasında 27/09/2010 tarihinde ödendiği anlaşıldığından işbu paranın şirketin hesaplarından çekildiği tarih olan 05/03/2010 tarihinden itibaren 27/09/2010 tarihine kadar işlemiş avans faizinin davalı ..."dan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, 50.000,00 TL"nin yargılama aşamasında 24/02/2011 tarihinde ödendiği anlaşılmakla işbu paranın şirketin hesaplarından çekildiği tarih olan 05/03/2010 tarihinden itibaren 24/02/2011 tarihine kadar işlemiş avans faizinin davalı ..."dan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, asıl alacaklar ödenmekle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 545.000,00 TL"nin ise şirketin hesaplarından çekildiği tarih olan 05/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı ... temyiz etmiştir.
1-Asıl dava, davacı limited şirketin yetkilisi olan davalı ..."ın şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dava dosyasındaki ticaret sicil kayıtları incelendiğinde davacı şirketin ... ve ... olmak üzere iki ortaklı bir limited şirket olduğu, her iki ortağın da münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu, bununla birlikte ..."ın oğlu ..."ın da şirkete üçüncü müdür olarak atandığı ve diğer müdürler gibi münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmaktadır. İşbu dava, davacı şirket adına ortak-müdür ... tarafından açılmıştır. Davalı tarafta ise diğer ortak-müdür ... bulunmaktadır. Davadışı müdür ... 02.01.2014 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini ve davada şirket vekili olarak bulunan Av. ..."ı vekillikten azlettiğini mahkemeye bildirmiştir. Davacı şirkete ... tarafından atanan yeni vekil Av. ... da ..."ın feragat beyanına katıldığını ifade ederek davanın reddini istemiştir. Davadışı ortak-müdür ... ise, 15.04.2015 tarihli duruşmada; atadığı vekilin azledilmesinin kötüniyetli olduğunu, şirkete yeni atanan vekili davalı konumda bulunan ..."ın atadığını, davadan feragat beyanında bulunan diğer müdür ..."ın da ..."ın oğlu olduğunu, feragatı kabul etmediğini, şirkete kayyum atanması gerektiğini savunmuştur.
Bir şirket müdürü iradesiyle şirket adına, şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla dava açılırken diğer bir şirket müdürü tarafından bu davadan feragat edilmiştir. Böylece davacı şirketi tek başına temsile yetkili müdürler arasında davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda görüş ayrılığı oluşmuş bulunmaktadır. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesi gereği, davadışı müdür ..."ın azil ve feragat beyanları geçerli kabul edilmemiş ise de, şirketin temsili konusunda menfaat çatışması doğduğu gözardı edilmiştir. Davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda davacı şirketin ortak ve müdürleri arasında menfaat çatışması doğduğuna göre, şirketi münhasıran bu davada temsil etmek üzere bir temsil kayyumu atanması ve kayyumun beyanına göre bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde davadışı müdür ..."ın azil ve feragat beyanı geçersiz kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davalısı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.