
Esas No: 2018/948
Karar No: 2018/7515
Karar Tarihi: 04.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/948 Esas 2018/7515 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
.........
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalılardan...... şirketleri tarafından işletilen ......... işyerinde 23.04.2001 tarihinde işe girdiğini, öncelikl..........tarafından işletilen otelin, daha sonra ........ tarafından işletilmeye başlandığını, şirkete ait olan ve ........Köyünde bulunan çiftlikte 02.09.2006 tarihine kadar çalıştığının tespitini talep etmiş olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
İnceleme konusu davada mahkemece, davacının talep edilen çalışma döneminde işverenin veya işverenlerin kim/kimler olduğu tespit edilmeli, ...’ın işveren olup olmadığı araştırılmalı, işveren sıfatının bulunması halinde HMK’nın 124. maddesi gereğince davaya dahili mümkün olup, usulüne uygun bir biçimde husumet yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, işverenin davaya iştiraki sağlanmalı, davaya dahil edilen işverenin gösterdiği deliller toplanmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....