11. Ceza Dairesi 2016/11535 E. , 2016/8007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat
I- Sanık ... hakkında 2005, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanıklar hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
III- Sanık ... hakkında 2005, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanığın suçlamayı kabul etmeyerek, şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, 2002 yılında kimliğini kaybettiğini, kimliğini ele geçirenlerin bu işi yapmış olabileceğini savunması, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için; suça konu faturalardan birkaçının asılları veya onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesinden sonra, suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıklarının sorulması, sanığın savunmasının doğruluğunun araştırılıp, gerektiğinde, şirket adına düzenlenen belgelerde atılan imzalar ile faturalar üzerindeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu da alınarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması.
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.