8. Hukuk Dairesi 2010/3217 E. , 2010/6323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve dahili davalı ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Kilis Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.03.2010 gün ve 267/206 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, satın alma, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak mevkii ve sınırları dava dilekçisinde gösterilen bir parça tapusuz taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davacı lehine kazanma koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalı ... Temsilcisi, davacının iddialarını doğrulamıştır.
Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 3.3.2008 günlü krokide gösterilen 44.670 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 1962 yılında kesinleşen kadastro çalışmasında “taşlık” niteliğiyle tespit dışı bırakılan tapusuz taşınmazın TMK.nun 713/1-3, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17.maddeleri uyarınca açılmış tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle kabul kararı verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Tescile konu taşınmazın bulunduğu bölgeye ait hava fotoğrafı dosya arasına getirilmiş ve fen bilirkişisi tarafından uygulanmış ise de, hava fotoğrafının hangi yıla ait olduğu anlaşılmadığı gibi, uyuşmazlık konusu taşınmazın yeri hava fotoğrafında gösterilememiş ve stereoskopik alet kullanılmamıştır.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının kadastrodan sonraki yıllara ait olmak üzere en az iki ayrı tarihe ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için 01.06.2007 dava tarihinden geriye doğru 20-25 yıllık(1982-1987) zaman dilimi içinde çekilmiş 1/20000 veya 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenmesi halinde arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespiti mümkün olacaktır. Taşınmazın niteliğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için özelliği açıklanan hava fotoğraflarından yararlanılmalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı ve hava fotoğrafı uygulamasında uzman olan harita mühendisinden oluşacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla belirtilen zaman aralığında iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanıma ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Şahit ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın önceki niteliği, üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmelidir.
Bundan ayrı; davacı adına kayıtlı bitişik dava dışı 764 parselin hükmen oluştuğu anlaşılmasına rağmen, parselin oluşumuna esas hüküm dosyası getirilmemiştir. Söz konusu dava dosyasının esas ve karar numarası belirlenerek dosya arasına konulmalı, hüküm kurulurken gözönünde bulundurulmalı ve hükme esas alınan kroki keşifte uygulanmak suretiyle taşınmaz yönü ne gösterdiği üzerinde durulmalıdır.
Kabule göre de; hükme esas alınan 3.3.2008 tarihli krokide A,B,C ve D harfleri ile gösterilen toplam 2512 m2 yüzölçümündeki alanın keşif tarihi itibarıyla özel mülkiyete elverişli olmayan taşlık niteliğinde olduğu belirlendiği halde bu kısımları ayrık tutulmadan davacı adına tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA 23.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.