Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4719
Karar No: 2016/6308
Karar Tarihi: 14.06.2016

Zimmet - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4719 Esas 2016/6308 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilen sanık için yapılan temyiz başvurusu sonucu, mahkemenin hüküm kararı Anayasa Mahkemesi tarafından açıklanan karar doğrultusunda bozulmuştur. Sanık hakkında verilen eksik ceza kararı ve hak yoksunluğu kararının yasal dayanağı olmayan maddeler içermesi nedeniyle, BOZULMASINA karar verilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının \"seçilme ehliyetinden\" ibaresinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptali gerekmektedir.
- Aynı kanunun 53/1-a maddesinde yer alan hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması gerekmektedir.
- TCK'nın 209/1. maddesi için yazılı delille ispat kuralı geçerliyken, 209/2. maddesi için \"hukuka aykırı ele geçirme veya elde bulundurma\" durumu ispat edilirken her türlü delil kullanılabilir.
5. Ceza Dairesi         2014/4719 E.  ,  2016/6308 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Zimmet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın, sahte belge düzenleme şeklinde, aldatıcı nitelikteki hileli davranışlarla zimmet suçunu işlediği anlaşılmasına karşın, hakkında TCK"nın 247/2. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik cezaya hükmolunması ve 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanun"un 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararı gereğince,
    -5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki "Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak; "bölümünün, fıkranın (b) bendinde yer alan "seçilme ehliyetinden" ibaresi yönünden;
    -1. fıkrasında yer alan " hapis cezasına " ibaresinin fıkranın (b) bendinde yer alan,
    "Seçme ve" ibaresi yönünden;
    -1/b fıkra ve bendinde yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin;
    -2. fıkrasının, maddenin 1/b fıkra ve bendinde yer alan "Seçme ve seçilme ehliyetinden" ibaresi yönünden ve
    -4. fıkrasında yer alan "Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya" ibaresinin, maddenin 1/b fıkra ve bendinde yer alan "seçilme ehliyetinden" ibaresi yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan hak yoksunluklarına ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki haklarından, aynı maddenin 2. ve 3. fıkraları ve Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararı doğrultusunda yoksun bırakılmalarına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    TCK"nın 209/1. maddesinde “belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan...” ibaresinin kullanılması karşısında; kağıdın, açığa imzayı atan tarafından, aradaki bir hukuki ilişkiye dayalı olarak önceden ve iradi (rızai) olarak faile verilmediği hallerde, fiilin anılan maddenin 2. fıkrasına uyduğunun kabulü gerekeceği, TCK"nın 209/1. maddesinde düzenlenen suç için aranan “yazılı delille ispat” kuralının aksine ikinci fıkrada yer alan “hukuka aykırı ele geçirme veya elde bulundurma” olgusunun ispatının, tanık dahil her türlü delille mümkün olacağı, 7199 no"lu senedin müşteki ..."ın bilgisi dışında bu kişiye imzalatıldığı yönündeki müşteki ifadesi ve sanık ikrarı gözetildiğinde, sanığın, bu senedi hukuka aykırı olarak ele geçirip hukuki sonuç doğuracak biçimde doldurma şeklinde dosya kapsamı ile sabit eyleminin de TCK"nın 209/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 204/2. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturması nedeniyle tebliğnamede bu eylem yönünden beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 07/02/2012 gün ve 2011/5-350 E. 2012/27 sayılı Kararında kabul edilen ilkeler çerçevesinde, sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olması ve somut olayda suçtan zarar gören sıfatının, sanığın çalıştığı kooperatife ait olması karşısında, TCK"nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümleri uygulanarak sanık hakkındaki cezanın belirlenmesi gerekirken, 6 ayrı mahkumiyet hükmü kurularak fazla cezaya hükmolunması,
    Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararı gereğince, 5237 sayılı TCK"nın 53/1, 2. ve 3. maddesinin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi